Çöp bir film: San Andreas fayı

Bir yandan da “San Andreas fayı” isimli şu meşhur filmi izliyorum. Anca fırsatım oldu. 27. dakikaya geldim. Şu ana kadar gördüklerim hakkında, gönlüm rahat şekilde söyleyeceğim şudur: çöp bir film…

İzlemek zorunda olduğumu düşünmesem, şu dakikaya gelene kadar en az on kere kapatmış geçmiştim.

Bu kadar basit, mantıksız, emeksiz, izleyiciyi içine çekmeyen filmler, nasıl oluyor da dünya genelinde ses getirebiliyor, bunu da hayatın olağan akışı içinde izah edebilmek mümkün değil.

Neyse… San Andreas fayı mühim, ilgili başka şeylere de zaman ayırmam lazım.

Olmadı, pes ettim. Birkaç kere daha durdurarak, ara vererek, arada başka işlere baktıktan sonra devam etmek istedim. Yine de yapamadım. 54. dakikaya gelmiştim. Çok da zor gelmiştim. O kısma gelirken izlemek zorunda kaldığım son 15 dakikası zaten rezaletti.

Yazık ya, çok konuşulan bir film daha balon çıktı. Zaten ne olduğu ilk dakikalarında bile belliydi.

Aceleye mi gelmiş, yapımcıların ve senaristlerin kafaları mı güzelmiş, yoksa “Biz ne çeksek izletiriz. Sistem bizim kardeşim” mi demişler, bilemiyorum artık.

Yakında şunlardan çok ölecek, çok…

“NATO kafa, NATO mermer” mi, “na to marmari, na to kefali” mi, bir söz vardı halk arasında, nasıldı o söz?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version