Canımı sıkıyorsunuz. Kahraman Maraş’ın altındaki yer altı uzaylı şehrinde, 6 Şubat 2023 gecesi patlayan suni güneşten ya da onun benzeri çok büyük/güçlü enerji sistemlerinden, dünya genelindeki yer altı şehirlerinizde kaç tane varsa, hepsini peş peşe patlatırım.
Haddi aşıyorsunuz. Yine yanlış ve sonu hepinizin felaketi olacak planlar yapıyorsunuz. O vakit de öyle yapmıştınız.
Karşımda çok acizsiniz. Üstüne basılırak ezilip geçilecek böcekler misali görünüyorsunuz. Ne halt ediyorsanız edin şu dünya insanlığına ve devletlerine, bana ve yoluna benimle birlikte devam edenlere bulaşmayın, kalanlarınızı da yakarım.
Sahi, o gece onlarca milyon mu, yüzlerce milyon mu öldünüz? O kadim ve merkezi şehirden sağ kurtulan oldu mu?
Kaç yıldır bin kere söyledim ki siz, gök adaları bile seferber edebilseniz, beni metafizikle ya da fiziki bir saldırı ile öldüremezsiniz.
Ve beni hiçbir şekilde durduramazsınız.
Bunu kabullenmeniz için milyarlarca can kaybı daha mı yaşamalısınız? Onlarca yer altı şehriniz daha mı patlamalı, çökmeli, yıkılmalı?
San Andreas fayı yerinden kopup okyanusa mı savrulmalı? BAE ve Katar gibi maşalarınız, devletten sayılmaz o pislik merkezleri denizin altına mı çökmeli?
Beyaz Saray dediğiniz pislik merkezinden her gün mü gizlice cenazeler çıkartmalısınız?
Hepinizin donanmalarındaki bütün gemiler ve denizaltılar, uzaydaki bütün uydularınız birden mi bozulmalı?
Siz geri zekalı mısınız? Zekanızda, aklınızda bu kadar ileri seviyede bir sorun mu var ya da aranızdan bazı gruplar, bitmek bilmeyen sıkıntılarından ötürü intihar seviyesine mi geldiler?
Kısa sürede topluca ölmek isteyenleriniz, bana bulaşmadan da ölebilirler. Bunun başka yolları da var. Ben onların ölmesine vesile olacaksam, yine toplu toplu, beklediklerinden çok daha yüksek sayıda ölümlerle öldürürüm. Yine sistemlerini başlarına geçirerek öldürürüm.
Ben hepinize “Bu dünyada yaşayabilirsiniz ama insani şartlarda yaşayacaksınız. İklimle oynamayacaksınız. Ziraata zarar vermeyeceksiniz. Hayvancılığa zarar vermeyeceksiniz. Genleri bozmayacaksınız. Bitkilerin genlerini de bozmayacaksınız. Suni kuraklık, suni enerji krizleri çıkartmayacaksınız. İnsan ve organ kaçakçılığı yapmayacaksınız. Zorla fuhuş yaptırmayacaksınız. Yoksa sadece yerin üstünü yıkmakla kalmam, altında da sisteminizi başınıza geçiririm. Yerin üstünde her şeytanlığı yapanlar, yerin altında keyifle yaşayamayacaklar” demedim mi?
Söyleyin, demedim mi defalarca bunları?
Ne oldu? 6 Şubat’tan beri bölgede istediğiniz gibi iklim kontrolü bile yapamaz oldunuz. Her şey birbirine girdi. Bütün bu sorunların asıl sorumlusu sizsiniz. Böyle giderseniz, cezanızı bulurken, eş zamanlı olarak dünya insanlarının de cezalarını bulmasına sebep olacaksınız.
Ne halt ederseniz edin, bu dünyayı yaratan bir Allah var ve artık bu şeytani sistemin tamamen yıkılmasını takdir etmiş. Onun kudreti karşısında hepiniz de aciz ve çaresizsiniz. Ya ayara gireceksiniz ya da peş peşe, peş peşe ve her defasında topluca öleceksiniz.
İsterseniz aklınızı başınıza alın, isterseniz de aranızdan milyarlarcasının leşlerini gömecek ya da yakacak yerleri şimdiden hazırlayın.
Ne zaman haddi aşarsanız, hep ağır şekilde cezalandırılacaksınız.
Allah belanızı verecek. Lanet inecek, kıran girecek. Boşuna oynuyorsunuz ama sizin tercihiniz, haydi oynayalım.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi