“Ankara hükumeti”, BRICS-Şangay ve Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı

İstanbul hükumeti:

“Ankara hükumeti” denilen çetenin, Türk milletinin ve başta da İstanbul’un iradesine inat şekilde ayakta tutulmaya çalışılması, devletimizin otoritesinin, işlerliğinin, güvenliğinin giderek daha büyük sorunlar yaşamasına neden oluyor.

İstanbul hükumeti, Türkiye’nin varlığına ve bütünlüğüne tehdit oluşturan her hususta, uygun gördüğü zamanlarda ve uygun gördüğü tarzlarla/usullerle karşılıklar vermeye devam edecek.

İstanbul hükumeti:

Türkiye’nin BRICS veya Şangay’a, üye olmasını bir yana bırakalım, “yakınlaşacağına” dair propaganda yapan, yapacak kişileri bile Türkiyeli görmüyoruz. Masum ve iyi niyetli görmüyoruz.

Onlara emekli subay, emekli diplomat, yazar, araştırmacı, analist, stratejist, gazeteci, TV programcısı ve yorumcusu, sosyal medya ünlüsü ve başka sıfatlar takılması ile de ilgilenmiyor ve bu kritik zamanda Türkiye’ye bu kötülüğü, bu ihaneti yapacak olanların hiçbirini diğerinden ayırmıyoruz.

İstanbul hükumeti:

İyice yıkılan Londara merkezli Ankebut Ağı’nın yerine acilen ve zorlamayla, propagandayla, şişirmeyle hatta palavralarla Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı örülmek istenmesine karşıyız.

Hormonlu büyütülmüş Çin’i yeni merkez yapmak için hangi ülkelerin sazan yapıldığıyla, zokayı yuttuğuyla, kurban edildiğiyle de ilgilenmiyoruz. Lakin Türkiye’nin bu içi boş, sonu uçurum ve felaket olan sürece alet edilmesine asla meydan bırakmadık, bırakmıyoruz, bırakmayacağız.

İstanbul hükumeti:

Sakat doğumlardan Türkiye devleti değil, kaç kocası olduğu bile sayılamayan, netleştirelemeyen fahişeler sorumlu.

Gerçekte hiçbir resmi makamı, sıfatı ve yetkisi bulunmadığı halde, Türkiye’yi temsil ettiği iddiasıyla ülke ülke gezen ve en haince, adice hatta vahşice anlaşmalara imza atan, herkesin koynuna giren, yatağına yatan fahişelerin sebep olduğu sakat doğumlar Türkiye’yi bağlamıyor.

Türkiye, o anlaşmaların, sözleşmelerin hiçbirini yapmadı. Onların hepsi yok hükmünde.

Fahişelerin tiyatrosunun bitirildiği gün, Türkiye ortadaki sorunlar hakkında “Gidip bulun, fahişelerinizle çözün. Muhatabınız Türkiye devleti değil.” diyecek.

İstanbul hükumeti:

İngiltere’deki büyük iflaslar gizlenmiyor ve şeffafça ilan ediliyor olsaydı, İngiltere haber kanallarında her saat başına yeni bir büyük iflas haberi gündem olurdu.

İstanbul karşısında bu hale gelmiş, nüfusunun yarısı aç ya da yarı aç olan İngiltere’yi ve ondan daha da beter siyasi, mali ve askeri şartlar içinde olan ve tasmalı köpekleri olan ABD’yi, Rusya’yı ve Çin’i ciddiye almıyoruz.

Baştan ayağa kadar bu kadar dibi gördükleri şu günlerde, Ankara çetesi üzerinden Türkiye’yi Rusya ve Çin’e yakınlaştırarak yeni havalar, dalgalar, akarlar, gelirler oluşturma planlarını ise İngiltere ve tasmalı köpekleri için Rus ruletinden bile daha tehlikeli bir hamle olarak görüyoruz.

Bu gidişle İngiltere kraliyet köpeklerinin sonu da tıpkı Netanyahu gibi itlaf olacaktır.

Hiç kimse oturduğu yerden, dünyanın muhtelif yerlerindeki köpeklerini kullanarak Türkiye’nin akıbeti hakkında kararlar alamaz. Aldığını zan edenlerin hayal dünyalarını yıkacak olan İstanbul hükumeti ise asla durdurulamaz.

İstanbul hükumeti:

Onun bunun talimatlarıyla ve türlü danışıklı dövüşler, ekranlara oynamalar ile Suriye’ye ve Irak’a askeri operasyon yapmaya kalkacak olanların ani bir operasyona muhatap olma ihtimallerini, Irak ve Suriye’ye askeri operasyon yapılması ihtimalinden onlarca kat daha yüksek görüyoruz.

İstanbul hükumeti:

Kulisini bildiğimiz Ankara çetesinin sahne performanslarıyla pek ilgilenmiyoruz.

İstanbul hükumeti:

Türkiye’de en tepeden tırnağa kadar kimlerin Rus gazıyla çalıştığını umursamıyoruz. Türkiye yine Rusya vesilesiyle türlü türlü tuzakların içine çekilmek istenirse, Moskova ile Beijing’in şah damarlarını aynı anda doğrar geçeriz.

İstanbul hükumeti:

Lanetli ve küstah İbrahim Reisi’nin gittiği yerde yalnız kalmasını içimiz almıyor. Zaten İbrahim Reisiler de bitmek bilmiyor. Ateş onları da çağırıyor.

İstanbul hükumeti:

Putin karakterinin Türkiye’yi dahil ede ede kurduğu cümleler Türkiye’nin iç ve dış siyasetine müdahale olduğu gibi, Türkiye’nin varlığını ve bütünlüğünü dolaylı yollardan tehdit eden açıklamalar.

Dünyadaki bütün taraflara, Türk milletinin ve Türkiye’nin azılı düşmanı olan Putin karakterini ciddiye almamalarını tavsiye ediyoruz.

Aksi halde bu gerilmede zarar gören taraflar sadece Rusya ve Çin değil, yanı sıra onlarca figüran ülke de olacak.

Yakın geçmişte de birkaç tekrarla bunun benzeri süreçler yaşandı ve sonuç hep aynı oldu. Şimdi de farklı olmayacak.

Siz beni yanlış anlamışsınız…

https://t.me/AkademiDergisi/105352

Türkiye’de ipler benim elimde.

https://t.me/AkademiDergisi/105353

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version