Siyaset

Özgür Özel’in, “Arapça tabeleları kaldırmayın” deyip durması..

Arapça tabelalar tamamen kaldırılacak. Sığınmacı denilen sürüngenlere nefes aldırılmayacak. Bunların dükkanları her yerde kapatılacak.

Dükkan açacaklarsa gidip kendi ülkelerinde açsınlar. Tabelanın tamamını bile Arapça yazsınlar. Meselemiz bile değil. Hiçbir yerde sorun, sıkıntı kalmadı zaten…

Suriye’de ortam güllük gülistanlık ve omurgalı olan, sürüngen olmayan, vatansever olan, şerefli olan Suriyeliler kendi topraklarında toparlanma sürecini yaşamaya devam ediyorlar.

Omurgasız olanların da burada bize sıkıntılar çıkartmaya hakları yok. Türk çocuklarının, yetimlerinin, kadınlarının haklarını gasp ede ede buralarda kalıyorlar. Türk işçilerini ve kiracılarını bile krizlerden krizlere düşürüyorlar.

Bu kitapsızlar ülkemizden öyle ya da böyle, topluca atılacaklar.

TR’de genel seçim de mahalli seçim de yapılamadı. Özgür Özel’in de danışıklı dövüşçü olduğunu en başından söyledim, yazdım. Son günlerdeki tavırları bazılarını neden şaşırttı, bunu anlamadım.

Özgür Özel danışıklı dövüşmeyen biri olsaydı, sözde mahalli seçimlerden birkaç gün sonra Ankara çetesini üfleyerek bile devirirdi.

Zaten devirmiştim, bürokratik teferruatı kalmıştı. Lakin Ankara çetesi devrilmesin diye Özgür her şeyi yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor.

“Arapça tabeleları kaldırmayın” deyip durması da Ankara çetesiyle aynı merkezden talimatlar almasından, Ankara çetesi mensupları gibi idamlık bir hain olmasından kaynaklanıyor.

“Arapça tabelaları kaldırmayın. Arapça Kur’an’ın dili ve halk incinebilir” demesi ise trajikomik.

Bu, en son çareleri denemek demek. Ne yapacaklarını şaşırdılar, çıkış yolu bulamıyorlar. CHPKK gibi ne olduğu belli bir suç ve ihanet örgütü, müslüman halkın değerlerini ne zaman dikkate almış da şimdi alsın…

Halkın incinmemesini istiyorlarsa, ilk olarak terörist unsurlarla aralarını açsınlar. Herkes biliyor CHPKK ile DEM’in, TKP’nin ve benzerlerinin aynı terör ve ihanet teşkilatı olduğunu…

Halkın incinmemesini istiyorlarsa derhal gerçek muhalefet yaparlar ve onlar gerçek muhalefet yapmaya başladıktan sadece iki gün sonra, zaten tükenmiş, yok olmuş haldeki Ankara çetesi açıkça da devrilir.

Özgür ve çetesi ise bunu istemiyor. Tam olarak buna mani olmaya çabalıyor. Bunu da çok fark edilerek, herkesin anlayacağı şekilde yapmak zorunda kalıyor. Çünkü bu ülkede Ankara çetesi çökertilirken, diğer sözde siyasi partiler ve liderler de çökertilmiş oldu. Hatta dünya genelinde demokrasi denilen lanetli sistem bile çökertildi. Bunu hala fark edememiş olanlar, çok çok kısa süre sonra açıkça, gözleriyle görecekler.

Ülkemde bir tane bile sözde sığınmacı istemiyorum. Bizim şartlarımız Afganistan’dan, Suriye’den, Pakistan’dan, bazı Afrika ülkelerinden bile beter hale geldi.

Hepsi def edilecekler. Gitmeyenlere en sert muamale yapılacak. Özgür gibi açıkça hainlik yapanlara da basında, medyada, sosyal medyada kimse destek olmayacak. Artık bu işin tadı gün gün daha da kaçacak.

Bu ülke karışacak, karışacak, karışacak.

Ümit Özdağ da hala İsrail ile, Ankara çetesi ile ve daha türlü yerlerle danışıklı dövüşmeye devam ediyor. Son zamanlarda iyice tedirgin oldular, nispeten daha geride duruyorlar ama bunların ihanetleri bitmez. Bunların hepsinin halk mahkemelerinde yargılanmaları ve cezalandırılmaları gerekiyor.

CHPKK’li sözde belediye başkanları ile iş tutan hiç kimsenin işleri yolunda gitmiyor ve gitmeyecek. Bu husustaki kararlılığım devam ediyor.

TR’de demokrasi de cumhuriyet de CHPKK de DEM de TİP de terör örgütleri de bırakmayacağım.

Sıktı, çok uzadı artık bu işler…
Gölgelerinden bile korkuyorlar, çoktan ifşa oldular, iki günlük işleri var.

Miço TR’ye gelirse bunun cezasını en ama en ağır şekilde ve en ama en kısa sürede ve öncelikle İsrail’den, İtalya’dan, ABD’den, İngiltere’den, Almanya’dan, Rusya’dan ve Çin’den soracağım.

Buradan da ilgili yayınları yapacağım ve “Demiştim, yine dinlemediler.” diye diye yazacağım.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir