Bu memleket acımasızca resetlenmeden kurtarılamaz, ayağa kaldırılamaz…

Leşe çevirdiler güzelim ülkemizi… Ölmek değil bu, çürüdü, kokuştu artık memleketimiz…

Örnek diye dayatılan pislik, ahlaksız, Allahsız, acımasız, utanmaz milletlerden/devletlerden farkımız kalmadı.

Bizim ülkemizde görülmeyen, onların ülkelerinde görülünce yadırgadığımız her türlü pislik artık bizim ülkemizde de sık görülür oldu.

Din gitti, ahlak gitti, namus gitti, sonsuz hayat gitti… Aile kurumu gitti. Kadına verilen kıymet gitti. Çocuğa gösterilen şefkat da gitti elimizden… On milyonlarca kişi cehenneme gitti ve gidiş hala devam ediyor. İblis ve ona çalışan masonlar, satanistler kahkahalar atmaya devam ediyorlar.

İyilik, merhamet, yardımseverlik, sabır, her şey yok oldu.

Allah korkusu, azap korkusu yerine, empati diye bir şey uyduruldu. Kasten ve devlet eliyle bu kadar çökertilmiş bir millete bir de uydurma bilim psikiyatri bir çare olarak dayatıldı. Dev ilaç firmaları da sevinçten kahkahalar atıyorlar ki onların da sahipleri masonlar, satanistler, haçlılar…

Bu memleket acımasızca resetlenmeden kurtarılamaz, ayağa kaldırılamaz.

Biz böyle değildik. Bizi böyle yapan Adıtürkçülere, kripto hainlere, masonlara, satanistlere, misyonerlere, kara paracılara, en başta da siyasi parti denilenlerin geçmişteki ve günümüzdeki aktörlerine ayrı ayrı atom altı parçaları sayısınca lanetler olsun.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version