Bunların hepsi bu ülkeden kovulmalı, dışlanmalı. İsrail’e gitmeliler. Zaten onlara piyonluk ediyorlar, onlarla birlikte yok olmalılar.
Ankara çetesini de hala destekliyorlar, hala TR’nin ilan edilmemiş sömürge ülke ayarında kalması için çırpınıyorlar, bu nedenle de cezalarını bulmalılar.
TR’deki şirketleri, işletmeleri, mağazaları, depoları, meşhur internet sisteleri ve bunların arka planındaki ofisler, depolar, araçlar basılmalı. Hatta TR’deki açık ve gizli Yahudilerin evleri bile basılmalı, alınıp toplanmalılar ama kadınlarına ve çocuklarına dokunulmamalı.
Bizim yurdumuzda asırlardır bize her kötülüğü edenler, sömürmeci ülkelere piyonluk edenler, her türlü ahlaksızlık ve namussuzluğu yaygınlaştıranlar, her türlü tefecilik ve faizciliği normalleştirenler, mason tarikatı üzerinden Türkiye’ye ve bölgeye hala her kötülüğü yapmakta olanlar, kara para ve terör işlerinin başında da olan bu kişiler artık bu ülkede yaşatılmamalı.
Karışsın artık TR, karışsın artık orta doğu, karışsın artık bütün dünya…
Dünya insanlığı bu pisliklere tahammül etmek zorunda değil.
Öyle Yahudilerden olmayanlar da kaos sırasında zarar görmemek için, yine de TR’den çıksınlar.
Mesela Alarko’nun her şeyi, Türkiye’nin her yerinde hemen basılmalı, işlemez hale getirilmeli. Çalışanları arasından kimliği açık Yahudi, gizli Yahudi, gizli Ermeni, gizli Rum ve mason olanlar toplanıp alınmalı.
TR üzerinden İsrail’e ve Londra’ya ve ABD’ye ve Rusyaya ve Çin’e ve Arap denilen Çingenelere güç/destek sağlayan her şey bir an evvel çökertilmeli.
Bu, devletimizin öncelikli vazifesi ama devlet elden çıkmışsa ve bu soruşturmalar, operasyonlar, yargılamalar, cezalandırmalar yapılmıyorsa, bunu halkımız bir kurtuluş savaşı görerek yapmalı.
Bizden beslene beslene bizi sömürmelerine, bizi kasten hasta etmelerine, bizi bilerek çökertmelerine, eğitme öğretme sistemimizi çökertmelerine, bize inat sözde cumhuriyet ve adıtürk nutuklarına atmalarına, terör örgütlerini TBMM’ye doldurmalarına, kara paracılık hatta organ ve insan kaçakçılığı yapmalarına, ülkeyi yüz yıldır kaosa sürüklemiş sözde yasaları yürürlükte tutmaya çalışmalarına ve saymakla bitmez kötülüklerine, hak ettikleri karşılıkları vermek milletimizin de vazifesi. Madem ki bunlar devlet sistemimizi kilitlemişler, o halde yeni bir kuvayı milliye farz olmuş.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya