Her yerdeler, her kimliğe giriyorlar

Abdullah Gül ile yedili çetesi, şu cumhuriyet şovlarını, gösterilerini Londra’nın emriyle yapıyorlar, yaptırıyorlar.

Onların solculuğu da sağcılığı da İslamcılığı da milliyetçiliği de yalan. Onlar gizli Ermeni/Çingene, gizli Hristiyan, terörist, bölücü, kara paracı ve Londra piyonu kişiler.

Her yerdeler, her kimliğe giriyorlar. AKPKK’li de CHPKK’li de HDPKK’li de oluyorlar. Ülkücü de sözde İYİ partili de oluyorlar. Süleymancı da İsmailağa mensubu da Menzilci de oluyorlar. Diyanet İşleri Başkanı da TSK genel kurmay başkanı da oluyorlar. PKK lideri de DHKP-C lideri de TİP başkanı ve sözde vekili de oluyorlar. Birbirine ters onlarca şeyi savunuyorlar, görünürde yaşıyorlar ama ortak ve gerçek hedefleri var ve aslında onun peşinde koşuyorlar.

Şu anda iktidarda Tayyip yok, onlar var.
Tayyip’i de şekilden şekle sokanlar onlar.

Soysuz’u ve çetesini bitirmek isteyenler de onlar ama bunu adalet için değil, kendilerine yıllardır yapılanların intikamını almak için ve ayrıca kara para işlerini kendi çetelerine bağlamak için yapıyorlar. Ali Şerlikaya isimli bariz Çingene de onların adamı, onların talimatları ile hareket ediyor.

Onlar yani Abdullah Gül ile yedili çetesi, FETÖ denilen şeyle de iç içeler, kaynaşık haldeler. Mason tarikatı ile de iç içe ve kaynaşık haldeler.

Yani şu anda TR’nin resmi iktidarı Abdullah Gül’ün, CHPKK’nin, yedili çetenin diğer temsilcilerinin, onların arkasındaki hristiyan azınlıkların, onların arkasındaki küresel hristiyan teşkilatların, masonların, terör örgütlerinin ve hepsinin ortak çalıştığı yer olan Londra’nın elinde…

Kutlayabilenler, haydi kutlasınlar cumhuriyet dedikleri şeyi…
Kutlasınlar ki bu dini gizli, ırkı gizli, hedefi gizli ama bizden görünerek her gün bize ihanet eden alçaklar, teröristler sevinsinler. Cumhuriyet tebriği yapan Kral Charles da sevinsin. Onunla birlikte hareket eden dünya genelindeki Çingene çeteler, hükumetler, kara paracılar da sevinsin.

Cumhuriyet dediğiniz şey Firavunların torunlarının sistemi…
İblis’e tabi olan Çingenelerin sistemi…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version