Yuh olsun!


Aranıza, İsrail askeri kıyafetlerini giyen o kadar Amerikan askeri girdi. Şuradan buradan paralı askerler de girdi. O kadar askeri malzeme ile takviye edildiniz.

Ben burada size o kadar moral verdim ve neler neler yazdım, teşvik ettim. Baktım ki ortada müslümanlığın adı var, eli tetikte olanlar heykel gibi taş kesilmişler ve sahaya inmiyorlar. Ben de dengeleri mümkün olduğunca sizin lehinize ayarladım. Sırf şu operasyonu artık yapın diye… Sırf karşınızdaki müslüman görünen münafıklar da belalarını bulsunlar diye…

Buna rağmen sizin haliniz bu mu?
Bu halinizle mi “Bütün orta doğuyu değiştireceğiz. Mesih’in gelişini sağlayacağız” deyip duruyorsunuz siz?

Bu halinizle mi TR içinde ve bölgede bana inat kararlar aldırmak, hamleler yaptırmak için çırpınıyorsunuz siz? Bu halinizle mi koca TR’yi tehdit etmeye kalkıyorsunuz siz?

Nasıl bir bataklığa battınız siz? Kimin gazına geldiniz de bu işi başlattınız? Nerede arkanızda duracağına emin olduğunuz onlarca ülke? Ne olacak şimdi? Nerede o Netanyahu ve çetesi?

Size mesih mi gelir, size başka ülkelerden güvenen ve destek veren mi olur?

Yuh olsun, orantısız maddi güce rağmen, üç beş tane münafığın ve teröristin bile hakkından gelemediniz. Üstelik onların en tepe noktalarında size çalışan hainler olduğu halde…

Ne diyeyim, sözün bittiği yer burası. Haydi kapatın tezgahı, sökün o İsrail tabelalarını falan. Anlaşılan o ki sizin cumanız yok.

Ya bir de çevrenizdeki o kadar Arap ülkesinin başlarında size çalışan hükumetler olmasaydı, ne olurdu haliniz…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version