Zavallı Ankebut Ağı…


Kameralara oynayarak, metafizik saldırılar yaparak, üç beş piyonunu gözden çıkartarak, sansürü artırarak kaderi değiştirmeye çabalıyor.

Ümitsiz vak’a…
Geri döndürülebilmesi ve hayata tutunabilmesi mümkün değil.

Netanyahu karakteri ile vedalaşın. Hak ettiği karşılıkları vereceğim.

Dün bir YouTube kanalında, bir kadın astroloğu izledim. Gökyüzünün dengelerini, haritalarını anlatırken 5 Nisan 1994 kararlarının ilan edildiği zamanla aynı gökyüzü değerleri bulunduğunu anlatıyordu.

Mali kriz beklediğini, çok büyük seviyede bir mali kriz yaşanacağını ve de bir liderin hapsedileceğini, en açık cümlelerle ve tekrar tekrar söyledi.

5 Nisan 1994 kararları alındığında Türkiye’de boşbakan Tansu Çiller’di.

Şimdi de aslında başbakan olmadığını söyleyebilmek pek mümkün değil.

Çünkü arka plandan bu güne kadar Tayyip Erdoğan ve çetesiyle hep sıkı paslaştı, paslaşıyor.

Kara para, vurgun, peşkeş, ihanet işlerinde hep çete içinde mühim bir yerde bulundu, bulunuyor. Hatta mali sıkıntılar arttığında, endişeler de arttığında ve de Tayyip karakteri ile çetesi köşeye sıkıştığında “Ben buradayım, endişe etmeyin.” mesajları dahi vermişti. Kamuoyundan beklediği karşılığı alamayıp susmuştu.

Bu kararlar ilan edildiğinde bütün Türkiye’de şok edici dalgalanmalar yaşanmıştı. Ve gerçekten hala o günleri yaşayanlar bir kabus gibi hatırlıyorlar

Bu kararlar “Ülke maliyesi çok bozulduysa, şok edici kararlar alınması gerektiği, aksi halde kontrolün tamamen kaybedileceği” prensibine dayanıyordu.

Kriz bitmedi, şekil değiştiriyor…

Orta Doğu’da son zamanlarda aleyhine gelişen dengeleri lehine çevirmeye çalışan Ankebut ağı, son birkaç hamle yaptı ve birkaç liderciği de kameralara oynattı.

Lakin gerçekte Orta Doğu’da aleyhine gelişmiş ve gelişmekte olan dengeleri tersine çeviremedi. Sadece örtücü bir makyaj yaptı. Acil durum müdahalesi yaptı. Ankebut ağı dünyanın her yerinde ve her meselesinde kameralara oynamanın dışında hiçbir şey yapamıyor.

Az daha unutuyordum, bir de çaresiz, tehlikesiz gördükleri sosyal medya yayıncıları ile bir iki gazeteciyi hukuksuz şekilde gözaltına aldırıyor, tutuklatıyor ve bununla da kameralara oynuyor.

Ne diyorsunuz, Oscar ödülüne aday olur mu böyle oyunculuk ve yönetmenlik hamleleri?

Bu işin sonunda Tayyip’e ve çevresindekilere “Altın kelepçe” ödülleri verilir mi?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version