Onarıcı istasyonlar


Marmara denizinin sahillerinde en az beş adet, ihtimal ki sekiz ya da oniki adet “onarıcı istasyon” kurulacak.

Üç beş adet de çokça büyük olan deniz platformları üzerinde “Seyyar onarıcı istasyon” kurulacak.

Seyyar ve sabit onarıcı istasyonlar, Marmara denizinin muhtelif noktalarından alınan verilerin incelenmesi sonucunda elde edilen değerlere göre programlanacaklar. Hepsini en tepede tek bir merkez yönetecek. Sadece işin gerçekten uzmanı olan ve gerçekten vatansever olan kişiler bu merkezde çalışabilecek. Kriptolar, masonlar, satanistler, hainler buraya sızamayacaklar.

Bu istasyonlar, denizin kaba çöplerini ve kimyevi atık halindeki çöplerini gelişmiş teknolojilerle temizleyecekler. Bir yandan da gerekli zamanlarda denize oksijen takviye edecekler. Aynı anlarda otomatik sistemlerle balık da avlayacaklar ve balıklar ile diğer deniz mahsüllerinin satışı yolu ile de bu onarıcı istasyonların masraflarının büyük bir kısmı karşılanmış olacak. Marmara denizi her zaman tertemiz, sağılıklı bir deniz olacak. Bu denizdeki çok sağlıklı balıklara dünyanın her yerinden talipler olacak, satın almak isteyecekler.

Zaten istasyonlarda çok çok az insan çalışacak. Benzin, mazot gibi yakıtlar yakılmayacak. Havadaki oksjien gazı yakıt olarak da kullanılacak ve ayrıca güneş enerjisi de kullanılacak. Çok masraflı ve zor görülen işler çok düşük masraflı ve çok az insanla kolayca yapılabilir bir hale getirilecek.

Bu sistemin, deniz dibinde sürekli devriye gezen yüzlerce küçük aracı da olacak. Bu denizaltı küçük araçlar, bir yandan askeri güvenlik maksadıyla da kullanılırken, bir yandan da denizin hangi noktasında istenmeyen derecede sıcaklıklar olduğunu, istenmeyen seviyede gaz artışları olduğunu tespit ederek “erken tespit” sistemine raporlayacaklar. Konunun uzmanları hemen sorunlu bölgelerle ilgilenecekler. Gerekiyorsa gazın kaynağına doğru sondaj çalışmaları yapılacak. Gerekiyorsa gaz doğrudan deniz üstü seviyesine borularla çıkartılacak. Kullanılabilir bir gaz ise depolanarak kullanılacak. Bu işler de gelişmiş teknolojilerle çok kolaylaştırılacak, hızlandırılacak ve düşük maliyetlere çekilecek.

Çimento fabrikalarını fonlamak, desteklemek için ayrılan paranın yüzde biri, yeni nesil inşaat malzemelerinin geliştirilmesi için uzmanlara, bilimsel çalışmalara harcansaydı, şimdiye bütün dünya kanser eden, ciğer parçalayan, cildi mahveden, doğurganlığı bile düşüren, beyin faaliyetlerini bile sınırlayan çimentodan/betondan kurtulmuştu.

Hastalıklar fark edilir şekilde azalmıştı. Hatta ruhi/psikolojik hastalıklar bile azalmıştı. Huzursuz, tartışmalı ve kavgalı ortamların oluşması azalmıştı. İnşaat maliyetleri çok düşmüştü. İnşa süreleri çok kısalmıştı. Evlerin kullanma ömürleri çok uzamıştı. Hayat pahalılığını yenmek yolunda çok büyük ilerleme sağlanmıştı.

Ama o masonlar bunu da istemiyorlar. Hep şeytanlık, hep sömürme, hep kötülük peşindeler.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version