Japonya, insanlık suçu işliyor

Fukuşima nükleer santralindeki radyoaktif sudan tirityumun ayrıştırılabilmesi günümüzde teknik olarak mümkün değil. O atık suyun zararsız olduğunu iddia edebilmek de teknik olarak mümkün değil.

Tirityumun, radyasyon ölçen cihazlarla tespit edilmesi mümkün değil. Japonya’nın yaptığı açıklamalar, teknik bilgi yetersizliği bulunan insan topluluklarını kandırmaya dönük açıklamalar. Yüksek mikfarda tirityum bulunan radyoaktif sular, insan vücudu ile birleşince kanser eden bir etkiye sahipler.

Japonya’ya itiraz etmeyen hatta destek vermeye çabalayan ülkelerin de gizledikleri şeyler var. Onlar da nükleer santrallarındeki radyoaktif suları okyanuslara dökerek seyreltiyorlar. Bu atık suların, okyanus suları ile iyice karışıp tam olarak seyrelmesi onlarca sene sürüyor. Bu süre boyunca deniz/okyanus canlıları zarar görüyor.
Japonya, elli yıldan fazla süre boyunca hiçbir şeyle temas etmemesi gereken tirityumlu radyoaktif suları okyanusa döke döke seyreltmek, bir an önce yükünü atmak istiyor. Bunu yaparken insan sağlığını da hayvan sağlığını da denizler başta olmak üzere tabiatın dengesini de umursamıyor.

Japonya, insanlığa karşı alenen suç işlemeye devam ediyor.

Nükleer santrallerin gerçek yüzü dünya insanlığına hiçbir zaman yeterince şeffafça anlatılmadı ve hala anlatılmıyor. Riskleri bu kadar büyük olan nükleer santraller dünya genelinde yasaklanmalı ama önce Japonya’nın işlemekte olduğu insanlık suçuna derhal dur denilmeli.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version