İstanbul hükumeti:
NATO ile Rusya Federasyonu arasındaki danışıklı dövüşler, dünyanın pek çok bölgesinde ileri seviyede sorunlara neden oluyor. Otorite boşluğu sorunlarına… Can, mal, ırz emniyetinin ortadan kalkmasına… İnsanların fert fert ya da grup grup ölmesine, on milyonlarca insanın mülteci haline düşmesine ve/veya zulüm altında inlemesine, acı hallerde ölmesine sebep oluyor.
Batı/NATO çetesi ile Rusya arasında kara paraya, sömürmeye dayalı danışıklı dövüşler dünya insanlığını tehdit ediyor. Dünya barışını ve istikrarını tehdit ediyor. Suriye, Irak, Ukrayna ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere, dünya genelinde Batı/NATO çetesi ile Rusya arasındaki ve Batı/NATO çetesi ile Çin arasındaki danışıklı dövüşlere, saymakla bitmez vahim suçlara derhal son verilmeli.
Bunca sorunlu bölge yetmezmiş gibi, danışıklı dövüşlerin taraflarının bir de Azerbaycan ile Ermenistan bölgesinde kan dökmesine, orada da danışıklı dövüşmelerine, orada da otorite boşlukları oluşturmalarına, orada da kara para işleri yapmalarına izin verilmeyecek.
Akademi Dergisi:
İstanbul hükumeti:
Son süreçte Ermenistan ile Rusya arasında yaşanan gerilmenin, restleşmenin tamamına yakını danışıklı dövüşten, tiyatrodan ibaret. ABD ve Fransa tarafları başta olmak üzere, batılı taraflar ile Rusya arasında Ermenistan üzerinden bir kuvvet/nüfuz mücadelesi yaşanıyormuş görüntüsü de basit bir tiyatrodan ibaret. Bu mücadelenin tamamına yakını da danışıklı bir mücadele.
Fransa/Macron, Rusya’nın daha doğrusu Rusya’nın başındaki batı yanlısı hain idari kadronun en sıkı müttefiklerinden biri… Scholz da gerçekten Rusya karşıtı bir lider değil. Dünya genelinde, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sözde savaş ihtimaline bu kadar sessiz ve tepkisiz kalınması da baştan ayarlanmış/çalışılmış bir projenin gereği…
Dünya insanlığı ahmak yerine konuluyor ve yine o bilinen ülkeler ve ittifaklar, dünyanın bir bölgesinde daha kanla, vahşetle elde edilecek kara paralar peşinde koşuyor.
Rusya da Ermenistan da Azerbaycan da hatta İran da Batı/NATO çetesi ile büyük oranda danışıklı dövüşerek yol alıyor. Yine İsrail ve İngiltere bu işte de çıbanbaşı olarak sevk ve idare işini yapıyor. Zaten vaziyet/dengeler gerçekte böyle olduğu için Ukrayna meselesi de bir türlü sonlanmıyor.
Netanyahu, Rishi Sunak, Kral Charles, Bidon, Putin, Şi gibi karakterler derhal milletler arası meşru bir mahkemede savaş, terör, katliam, soykırım, insanlığa karşı işlenmiş suçlar başta olmak üzere, onlarca ceza maddesi kapsamında yargılanmalılar. Bunların yargılanmasının hemen ardından Aliyev, Paşinyan, Macron, Reisi, Tayyip, Hakan Fidan, Abdullah Gül, Esed ve benzeri piyonlar da yargılanmalılar. Bu kara paracı, vahşi, gayr-i meşru liderlerin emirlerine itaat eden orduların genelkurmay kademeleri ile devlet kurumlarının üst idarecileri de aynı mahkemelerde yargılanmalılar.
Bu gezegen, üç beş tane mason ve satanist caninin, İblis’e tapınan ve kendilerini İblis’in öz evladı gören Çingenelerin, keyfilerine göre danışıklı harpler çıkartacakları, kan dökecekleri, vahşet sergileyecekleri, kara para işleri çevirecekleri, bebekleri ve çocukları bile kaçıracakları, cephedeki askerlerin bile organlarını çalacakları bir gezegen değildir.
Dünyanın bütün tarafları, insanlık düşmanlarından oluşan bu satanist teşkilata yani Ankebut Ağına karşı artık açıkça İstanbul’un yanında durmalıdır.
Muktedirler İttifakı, dini ve ırkı ne olursa olsun, asgari insani hassasiyetlere/kaidelere riayet edebilen, dünya huzur ve emniyet içinde yaşamak isteyen bütün ülkelere ve milletlere açık bir teşkilattır.
Rusya Federasyonu, en başından beri Ukrayna cephesinde bilerek askeri kayıplar veriyor. Rusya vatandaşı olan askerlerden sonra, Rusya vatandaşı olmayan kişiler bile Rusya ordusunda asker yapılıyor. Hatta son zamanlarda sığınmacılar da zorla asker yapılıyor. Ta Küba’da bile insanlar, paralı asker yapılacakları vaatleriyle kandırılıyor, Rusya’ya kaçırılıyor ve sonra güya Rusya askeri yapılarak kısa sürede öldürülüyor ve organları çalınıyor.
Bu, dünya genelindeki organ kaçakçılığı ağınıın çökmesine mani olmak için yapılıyor. Rusya askeri olarak cepheye gönderilmiş yüz binle kişi kasten ölüme sürüklendi ve organları çalındı. Hala bu vahşi, insanlık dışı, akıl almaz faaliyet devam ediyor.
Ukrayna tarafı da bu işte Rusya tarafıyla başından beri danışıklı dövüşüyor. Ukrayna askerlerinin arasından sayısı hiçbir zaman kesin şekilde tespit edilemeyecek kadar kişi de organları için öldürüldü ve parçalandı.
ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, Arap ülkeleri denilen ülkeler, hain Ankara hükumeti, Yunanistan dahil bütün AB ülkeleri, NATO teşkilatı, hepsi bu insan ve organ kaçakçılığı işinin içinde… Ermenistan ve Azerbaycan da öyle ve bu iki ülkenin gayr-i meşru idarecileri, arka plandan gayet iyi geçinir ve organize kara para işleri yapar halde…
İstanbul, dünya genelinde insan ve organ kaçakçılığı işlerini büyük oranda kestikçe, iyice zorlaştırdıkça, son çarelerden biri olarak Ukrayna meselesi çıkartıldı. Ukrayna ve Rusya’nın kendi evlatları bile bu sisteme kurban edilmeye başladı. Ayrıca Ukraynalı kadınların, genç kızların, genç erkeklerin, çocukların ve bebeklerin toplamda yüz binlerceyi bulan kişilerin de kaçırılması sağlandı. Bunların yüz binlercesi şu anda kesinlikle hayatta değil. Bazıları tecavüzcü, işkencesi, sadist, LGBT’ci cinsi sapıklara satıldılar. Bazıları fuhuş mafyalarına satıldılar. Bazıları satanist ayinler yapanlara satıldılar. Bazıları organ mafyalarına satıldılar. Hepsi de bir şekilde nakite çevrildi, çevriliyor. Bu sistem hala devam ettirilmek isteniyor.
Bu nedenle “Tahıl Koridoru” adı verilen kaçakçılık hattı yeniden aktif hale getirilmek isteniyor. Bu çerçevede, birbirlerine güya düşman olan taraflar, hiç sorun yaşamadan organize olabiliyorlar ve aynı yöne ilerlemek istiyorlar. İstanbul hükumeti dengelere müdahale ettikçe sinirleniyorlar ve Türkiye’nin etrafını askeri unsurlarıyla kuşatma tehditleri bile oluşturuyorlar.
Sadece ABD, NATO, AB gibi ülkeler ve teşkilatlar değil, BM teşkilatı bile, G20 teşkilatı bile bu vahşi işleri yeniden artırmak için verilen hukuk dışı mücadeleye alet ediliyor. Bütün bu vahşilikler, ihanetler, sadistlikler, aldatıcılıklar hep mason tarikatı üzerinden organize olunarak icra ediliyor.
İşte İstanbul, sadece Türkiye halkı için değil, bütün dünya halkları için bu asil mücadeleyi veriyor. Ve şimdi, bütün dünya halklarını, işaret verildiğinde ayağa kalkmaya hazır olmaları hususunda son bir defa uyarıyor.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
..