Ya-kı-yo-rum


Suriye, Irak ve İran’daki bütün petrol ve doğalgaz sondaj kuyularının etrafını boşaltın. Ben birilerine laf anlatamıyorum, ders vereceğim. Belki anlarlar…

O kuyulardan çıkan petrolleri ya da gazları taşıyan şirketlerle çalışmayın. Hisselerini almayın. Onlara şoförlük bile yapmayın. Sigorta şirketiniz varsa, onlarla sözleşme yapmayın. O petrolleri ve ya da gazları karadan ya da denizden nakil eden hiçbir şirketin, sistemin, ordunun, mafyanın, çetenin, kara ya da deniz aracının içinde ve yakınında bulunmayın. Bu işleri çeviren kişilerle aynı apartmanda değil, aynı sokakta bile oturmayın. Müstakil evlerse bile, bu gibi kişilere komşu olmayın.

Bu üç ülkedeki ve ayrıca Türkiye’deki bütün rafinelerin etrafından ve petrol ile doğalgaz depolarının etrafından da hemen iyice uzaklaşın.

Türkiye’den geçen petrol ve gaz boru hatlarınının yakınında ikamet etmeyin ve çalışmayın.

Türkiye’de ve çevresindeki ülkelerde yaşıyorsanız, imkanlarınızı zorlayın, iş yerlerinizde ve evlerinizde yangın söndürme tüpü, gaz maskesi, şişme bot da bulundurun.

Kafanıza silah dayansa bile Ankara hükumeti denilen hainler çetesi ile, Rusya ile, Suriye/Esed ile, İranla, Irakla, ABD ile, Bulgaristan ile, Yunanistan ile, Macaristan ve Sırbistan ile iş yapmayın. Onlar yanarken siz de yanmayın.

Vatanımın hür olması için dünyayı yakmam gerekiyorsa ve bunun için de bu bölgeyi yakmam gerekiyorsa, izleyin hemen yakıyorum…

Irakta, İran’da, Suriye’de ve Türkiye’de büyük büyük şehir yangınları yaşanacak. Koca şehirler Hawaii adasının o yanmış haline dönecek. Tedbirlerinizi alın.

Beni hiç anlamıyorlar, hiç…
Keyifleri bilir.

Şu andan itibaren, Azerbaycan denilen o suni ülkedeki, o Londra ve İsrail köpekliğine tam adapte olmuş iğrenç ülkedeki…

Petroller, gazlar ve bunların türevlerine dair her ne şey varsa…

Kuyular, rafineriler, ta bunları nakil eden boru hatlarına, kara ve deniz araçlarına, bu kısımlarda çalışan teknik personellere kadar…

Her şey yanacak, patlayacak. Her çalışan da çarpılacak, ölecek ya da ağır ve uzun süreli hasta olacak. Ofislerdeki elektronik cihazlar hatta bilgisayarlar bile çarpılacak. Yer yer ofisler ve bütünüyle binalar dahi yanacak.

Azerbaycan da Hawaii’nin küle dönmüş hali misali olacak.

Aynı şekilde/kapsamda Suudi Amerika, BAE, Katar, Kuveyt de sinyale girecek. Onlar da kendi petrol ve/veya gazları ile cehennemi yaşayacaklar.

İstanbul boğazı için bizim uyguladıklarımız haricinde ek güvenlik tedbirlerine gerek yok. Bu şehirde yaşayan sürü de yanıp kavrulmayı hak ediyor. Kimler sızıp gümleteceklerse, bırakın yapsınlar. Bir an evvel yapsınlar. Bu şehrin sırtındaki yükün yüzde yetmişi gereksiz yük.

Bütün gezegen yok olacaksa bile… Amerika kıtası parça parça olup okyanusa karışacaksa bile… Avrupa yanıp kül olacaksa ve çok yerlerinde devasa yere batmalar yaşanacaksa bile… Ortadoğu yanıp kül olacaksa bile… Katar ve BAE denilen toprak parçaları suya gömülecekse bile… Rusya bir baştan diğer başa yanacak ve kül olacaksa bile… Üçüncü dünya savaşı çıkacaksa, yüzlerce nükleer bomba patlayacaksa bile… İstanbul kül olacaksa bile… Dünyada beş milyon nüfus kalacaksa bile… Yer altı şehri denilebilecek bir tek yer kalmayacak ve hepsi yıkılacaksa bile ben bu Türkiye’yi hürriyetine çıkartacağım. Ve Türkiye’de kara paracılığı, insan ve organ kaçakçılığını, masonluğu, satanistliği, ihaneti ve hainleri tamamen boğacağım.

Bu yoldan geri dönenin yüzüne bütün insanlık türkürsün. O sürüye de zaten Allah lanet edecek. Millet denilebilecek olan küçük grup bana yeter, yeter de artar. TR nüfusu zaten derhal 20 milyona düşmeli. Kim uğraşacak on milyonlarca şeytanlaştırılmış, ibneleştirilmiş, çıplaklıktan ve hatta zinadan utanmaz hale gelmiş kara suratlı ve taş kalpli kişiyle…

Cehennem zebanilerine anlatsınlar ne anlatacaklarsa…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version