Rüyamda akşam olmasına, havanın kararmasına çok yakın bir saatti. Lakin hala hava aydınlıktı.
Etraftaki bütün gazete satıcılarının kapatıldığını, kaldırıldığını biliyordum.
Acilen gazeteler satın almak, haberlere bakmak istiyordum.
Uzakta bir yerde, zengin insanların toplandığı, evlerin tamamı villa tarzı olan bir yerde, gazete satan bir büfe olduğunu biliyordum.
Oraya doğru yola çıktım. Nedense araba ile gitmiyor da yaya yürüyordum yolda.
İçimde kuvvetli bir his vardı. Çok mühim hadiseler olduğunu ama haber alamadığımı değerlendiriyordum.
Yolun sağ yanında yürürken ve o zengin muhitine iyice yaklaşmış iken, sağıma düşen yol kenarı kısımda gazeteler görüyordum.
Yürümeyi bırakmadım, gazeteleri elime de almadım. Yürürken dikkatle bakınca, onların Zaman gazetesinin tabldot bir eki olduğunu anladım. Aynı ekten çok sayıda kopya yol kenarına aralıklarla saçılmıştı. O ekin kapak kısmında tam sayfa halinde Tayyip’in resmi vardı. Haberin manşetinde ya da alt manşetinde, sabah beşten beri Tayyip’ten haber alınamadığı, nerede olduğunun bilinmediği yazılıydı.
“Bunlar neden panik yapmışlar ki çok fazla bir zaman geçmemiş” dedim içimden. Sonra düşündüm “Az vakit de geçmemiş. On iki saatten fazla süre geçmiş. Bir cumhurbaşkanından on iki saatten fazla süre hiç haber alınamıyorsa, ciddi bir sıkıntı olmalı” dedim.
Sonrası uzun ve karışık. Büfeyi buldum. Büfeciyi gördüm. Çok lüzumsuz, geçimsiz, iki dakika anlaşmak, konuşmak mümkün olmayan biriydi. Gazeteleri alacaktım ama eski, akıllı telefon denmeyen bir cep telefonu ile bir tanıdığımı aradım. Kararsızdım ve “Gazeteleri alayım mı?” diye sordum. vs.
Rüyamın bir yerinde gerçek FETÖ’cü bir gazeteci, gerçek Tayyip’in nerede ve ne halde olduğunu öğrebilmek için telefon trafiği yapıyordu.
İlgilenenler için şu da var. Geçtiğimiz gece (15/16 Ağustos 2023 gecesi) geldi. Çok dikkat çekici.
Sonunda ülke genelinde deprem olmuş yani bütün ülkeyi sarsan bir gelişme olmuş ya da haber duyulmuş.
Akademi Dergisi takipçisi – Çok korkunç bir rüya gördüm
Rüyamda ben komisyonculuk yapmaya başlamışım. İşyerine gelen müşterilerden el altından para alıyormuşum. Sonra siz 50 yaşlarında bir adam fotoğrafı paylaştınız çok korkunç bir yüzü vardı siz bu adam kibirli alaycı kendinden başka kimseyi beğenmez sapık vs bir sürü yaptığı pislikleri anlattınız. kalp krizinden ölmüş. İşte …’in gerçek yüzü dediniz bende yayınlarda görmüşüm bir an şok oldum size yazdım hocam bu nedir diye. Tam o sıra büyük bir deprem olmuş ülkede uyandım hocam.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya