Demedi deme İbrahim, çok acayip işler dönüyor

Abime de dedim. Biz bu mfs’yi ve yayınlarını tam olarak anlayamıyoruz. Çok geriden geliyoruz çok… İçimden bir ses artık “O halde Bohçalı da Tayyip de Muharrem İnce de Meral Akşener de hatta daha başkaları da ortada yok. Ortada dublörler, maskeliler var. Ortada bir maskeli balo var. Sahada görüp de yorumlayamadığımız bunca tuhaflığın sebebi de buymuş işte.” diyor. Kafam çok karışık İbrahim. Nasıl bir devre geldik biz İbrahim, dünyanın bu devrinde yaşamayı hiç istemezdim.

Çingenenin teki, şu kaos ortamından istifade ile, ülkemizin tamamını peşkeş çekmeye oynuyor olabilir mi?

Bu Çingene kişi, eskiden beri ihalede fesat, rüşvet, komisyonculuk, talan, yağma, görevi kötüye kullanma, yalan beyan, resmi evrakta sahtecilik, cinayete azmettirme, haraç alma, vatana ihanet suçlarını durmadan işlemiş bir kişi olabilir mi?

Rusya, İngiltere, Çin ve Arap zan edilenler de dahil, önüne çıkan ve komisyonu veren herkese her şeyi peşkeş çekmeye devam ediyor olabilir mi?

Bu vatan haini, peşkeşçi, namussuz Çingenenin damarlarında kan yerine Türk düşmanlığı ve en çok mfs düşmanlığı akıyor olabilir mi?

Akbelen ormanlarını bile peşkeş çeken, halkın haklı tepkisine karşı devletin kurumlarını ve memurlarını kanunsuz şekilde yönlendiren kişi de bu Çingene hain olabilir mi?

Bu Çingene, son süreçte sözde yeni bir Ankara hükumeti tesis edilmesi ihanetinde de başı çekmiş ve İngiltere Kraliyet Çingenelerinin emirlerine itaat etmiş olabilir mi?

Söz konusu Çingene hain, YAŞ kararlarına da çok büyük oranda nüfuz etmiş olabilir mi? Türkiye’nin ve Türk milletinin aleyhine olan her ne şey varsa, hepsini büyük bir zevkle yapan bir kişi olabilir mi?

Halkın neredeyse tamamının sinirden çıldırma seviyesine gelmiş olmasını bile umursamadan, sığınmacı denilen Çingenelerin def edilmesine her seferinde mani olan ve hatta inadına daha fazlasının Türkiye’ye getirilmesini sağlayan baş hainlerden biri de bu Çingene kişi olabilir mi?

On milyondan fazla insanın “sığınmacı” ya da “düzensiz göçmen” denile denile Türkiye’ye doldurulmasını sağlayan, bu ihanetlere de en tepelerden bir yerden yardım ve yataklık yapan bu resmi yetkili Çingene kişi…

Rusya-Ukrayna arasındaki danışıklı dövüş vesilesiyle oluşturulan otoritesizlik sürecinde…

Bir de Ukrayna’dan yüksek sayıda genç kız, genç kadın, çocuk ve bebeğin Türkiye’ye kaçırılmasını ve Türkiye üzerinden fuhuş mafyalarına, satanist ayinci çetelerine ve organ mafyalarına satılmasını sağlamış ve bu işlerden de komisyonlarını almış olabilr mi?

Bu en tepelerde resmi yetkili olan Çingene kişi…

Şimdilerde “Tahıl koridoru” denilen hükumetler arası organize kaçakçılık sistemini…

Bebek, çocuk, genç, kadın, yetişkin kaçakçlığı ve ayrıca organ, uyuşturucu, silah kaçakçılığı işini bozduğum için…

Benden aşırı seviyede nefret ederek karşımda hamleler yapmaya çabalıyor da sayılan ve sayılmayan o malum ülkelerin komisyonculuğunu yapmaya çabalıyor olabilir mi?

Türkiye’de ne dönüyorsa…

En mühim devlet sırlarına kadar her şeyi…

Ne kadar dürüst, düzgün memur, asker, bürokrat, hakim, savcı varsa hepsine dair her şeyi…

ABD, İngiltere başta olmak üzere çok sayıda ülkeye bu Çingene hain de uçuruyor/veriyor olabilir mi?

Benim hakkımdaki onlarca hukuksuz davanın, çok sayıda hukuksuz cezasının arkasında bile o pislik Çingene olabilir mi?

Nerede gerçek bir vatansever görse, hiçbir kural ve sınır tanımadan, şeytanca tavırlarla dünyasını yıkmaya çabalıyor olabilir mi?

Sinan Ateş cinayetinin de baş ve asıl faillerinden biri, beş tepe arasını kendine in yapmış olan ve oradan Türkiye’ye ve Türk milletine akıl almaz kötülükleri yapan o namussuz Çingene olabilir mi?

Tek tek yazarsam, sabaha kadar değil, birkaç ay sonrasına kadar yazmam gerekir.

Yeterince de merakladınız. Herkes bilir, ben sözünü sakınan, minderden kaçan tiplerden değilim.

Herifin arkasında bütün dünya olsa bile, hatta bütün galaksiler olsa bile diyeceğimi de derim, yapacağımı da yaparım. Dünyayı ona da arkasındaki kendi gibi insan şeytanlarına da dar ederim.

Şimdi ismini, cismini ilan ederek, hemen peşinden dünya genelinden deliller yağdırayım mı sahaya?

Türkiye’de bir hükumet yok. Bir kabine yok. Cumhurbaşkanı da yok. Bakanlar da yok. Her şey darmadağın ve zorlama fiyasko hükumeti sürecinde, bu Çingene kişi, kendi gibilerden oluşan küçük çetesi ile, Türkiye’yi Çingene çadırı sevk ve idare ediyor.

Londra’dan, Rusya’dan, İsrail’den, Çin’den, ABD’den, herkesten talimatlar da komisyonlar da alıyorlar.

Ülke her hususta cayır cayır yanıyor, onlar İT (İttihat ve Terakki fırkası yani Birlik ve Kalkınma partisi hainleri gibi) “Yapılacak başka kötülük yok mu, satılacak başka bir şey yok mu, komisyon alınacak başka işler yok mu” diye bakınıyorlar.

Para için anasını bile çırılçıplak soyup meydan yerde satacak kadar aşağılık bu piç kurusu, bütün ihanetleri ve diğer suçları işlerken, sürekli olarak gizli Ermeni ve Hristiyan Emine Erdoğan ile de paslaştı, paslaşıyor.

Emine’nin batı alemindeki hristiyan teşkilatları ve mafyaları ile olan bağlantılarını kullandı, kullanıyor.

Görüldüğü ilk yerde, ilk gören tarafından kafasına derhal sıkılması gereken Çingene şeytan, Hasan Doğan…

Zaten türlü pislikleri geçmişte de somut delilleri, hukuken geçerli delilleri ile meydana çıkartılmış olan Hasan Doğan…

Lakin o deliller, devede kulak bile denemeyecek deliller…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version