TSK mensupları (çok sayıda emekli mensup da dahil) arasındaki hainlerden tespit edilerek sağ ele geçirenlerin hepsi…
Meydan yerde üzerlerine benzin dökülerek ve öncesinde benzin içirilerek ateşe verilerecekler. Ateşleme sırasında bağlı olmayacaklar, serbest bırakılacaklar. uzaktan lav silahları ile ateşlenecekler. İstedikleri gibi çırpanarak ve koşturarak yanmalarına izin verilecek.
O anlar çok sayıda kamera ile kayıt altına alınacak ve soysal medyada paylaşılacak. Böylece, kendi ordusu tarafından ihanete uğrayan milletlere… ABD, İngiltere, Rusya ve İsrail’in emrindeki hain subaylar tarafından satışa gelen diğer milletlere örnek bir davranış sergilenmiş olacak.
Bu ülkeyi ve milleti ateşe atan herkes ateşte yanmaya layıktır.
Bunların arasından, daha önce haklarında bazı kararlar ilan ettiğim Hulusi Akar gibi birkaç kişi hariç (O dönemin ABD elçisi ile birlikte Dolmabahçe’de kurşuna dizilecek), şu andaki ve 30 Ağustos’tan sonraki genel kurmay kademesi de diri diri yakılacak.
Türkiye’nin çoğu yerinin ve millet ile sürünün epeyi kısmının düşman bombardımanı sırasında yanmasını bir saniye bile sorun etmeyenler, diri diri yanmayı kesinlikle hak etmiş kişilerdir. Bu ilan ettiğim şeyde vahşet yok, adalet var.
Hiçbir vatansever, ele geçirdiği hain TSK mensuplarını kolayca öldürmeyecek. Acilen öldürülmesi gerekenler bile, hiç değilse cep telefonu kaydı sırasında diri diri yakılacak. İnleme sesleri, çığlıklar kayda yansıyacak. O sırada, onlar çığlıklar atıyorken “Mfs demişti. Yakanı yakarlar” denilecek. Bu cümle de kayıtlara geçecek. Tarihe de geçecek.
Vahşet yok…
Göze göz, dişe diş, kana kan…
Ve yakanı yakmak…
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya