Yucatan çukuruna “krater çukuru” diyorlar. Bunu diyebilmek için gerekli bilimsel delilleri bulunmadığı halde… Bu çukuru ilk defa keşfeden, petrol ararken keşfeden bilim adamları bile, hem de çok kısa süre içinde kesin sonuca vararak “Burası krater değil” deyip durduğu halde krater çukuru demeye devam ediyorlar. Yalan söylüyorlar. Krater olmadığını biliyorlar. Krater olmadığına dair delillere de sahipler. Lakin tek başına Yucatan çukuru bile, insanlığa anlatılan yalan tarihi ve dayatılan evrim teorisi saçmalığını yıkmaya yetiyor. Böyle olunca da Yucata çukuruna dair gerçekleri kabullenmiyorlar. Ahlaksızca ret ediyorlar. Yucatan çukurunun 200 km genişliği/çapı var. 20 km’den daha fazla derinliği var. Bir göktaşının açamayacağı kadar derin. Bir göktaşının sebep olamayacağı kadar pürüzsüz yüzeyi var, çok uzun süreli çalışmalarla kusursuz bir hale getirilmiş gibi… Ve ortada, düştüğü iddia edilen göktaşının parçaları/kalıntıları da hala yok.
Yucatan okyanus çukuru 30 km’ye yaklaşan bir derinliğe sahip olduğu halde, neden 11 km derinliğe sahip olan Mariana çukuruna “Dünyanın en derin yeri” deniyor? Biz neyi idrak edemiyoruz ya da hangi bilgiyi bilmiyoruz da bu değerlendirmeler, kabullenmeler ve yayınlar bize tuhaf geliyor? Gerçekte Yucatan çukuru ne kadar derinliğe sahip? Her şeyi didik didik eden Wiki, neden buranın derinliğine dair bilgi yazmamış? İnternet kaynaklarında (ki sadece yer bilimiyle alakalı olan internet siteleri de dahil) Yucatan çukuruna dair neden çok sınırlı bilgiler var ve neden bu bilgilerin her kısmı farklı kaynaklarda hep çelişkili? Buranın ne zaman, kim tarafından keşfedildiğine dair yazılanlar bile çelişkili. Burası 1960’larda mı, 70’lerde mi, 90’larda mı keşfedildi? Yoksa daha başka bir zamanda mı keşfedildi? Petrol arayan jeofizikçiler mi keşfetti ya da kim keşfetti? 20 ya da 30 km derinliği olduğunu yazan kaynaklar, neye dayanarak yazıyorlar? Derinlik yazmayanlar, neden yazmak istemiyorlar? Yucatan okyanus çukurunda aslında ne dönüyor? Orada, denizde de yaşayabilen farklı bir insan türü mü yerleşik halde yaşıyor? Sebe melikesi Belkıs’ın kavmi mi orada yaşıyor? Ya da benzeri bir kavim mi yaşıyor? Ya da önceden orada, çok ama çok gelişmiş teknolojiyle yapılan suni bir ada vardı da sonra havalanıp başka bir yere hatta uzaya mı gitti? Ya da orada eskiden okyanus içinde daima kalan, sabit olan, çok çok gelişmiş teknoloji ile yapılmış, üstü de kapalı/çatılı devasa bir şehir mi vardı? Peri kızı denilen tür, orayı bu şekilde mi kullanıyordu? Ya da eskiden okyanus suları o bölgeye ulaşmazdı da kara halindeyken çok özel bir şehir ya da suni göl mü yapılmıştı? Bütün bunlardan biri değilse, orada ne dönmüştü, bundan da mühim olanı günümüzde orada neler dönüyor? Bu gizliliğin, çekingenliğin, tezatların, konunun üzerine gitmeyişin gerçek sebebi ne? Gelişmiş sonar/ses dalgaları gönderen bir cihazı bir gemiye alarak oraya gitmek, suyun içine doğru ses dalgaları gönderek oranın derinliğini kesin şekilde ölçmek bu kadar mı zor?