Artık adım atacak hareket sahaları kalmadı

Cevheri Güven ve Hulusi Akar gibi, Gökhan Şahin Sönmezateş de gizli Ermeni…

Şu videoları izledikçe taşları yerine tam oturtamayanlar, ismi geçenlerin gerçek ırklarını, dinlerini ve arka plandaki gizli cemaatlerini yani paralel devletlerini bilmeli.

Aslında FETÖ, içimizdeki Ermenistan’ın uzuvlarından biri… Aynı zamanda AKPKK iktidarları da içimizdeki Ermenistan’ın uzuvlarından biri… Bu nedenle bu kadar iç içeler, bu nedenle hiçbir yargılama normal halde ilerlemiyor. Bu nedenle her adımda hukuk dışına çıkmak zorundalardı. Böyle böyle sona da geldiler.

Artık adım atacak hareket sahaları kalmadı.

Hain Ankara hükumeti resmen Türkiye’nin başında tutulmak istendikçe, sadece mali sahada değil, hukuki ve içtimai/sosyal sahada da her gün daha büyük krizler oluşuyor.

Buna rağmen, onlarca ülkenin ve içimizdeki kripto hainlerin ittifakı, Ankara’yı başta tutmakta ısrar ettiği için, Türkiye hızla kontrolden çıkıyor. Onların resmi kontrolünden de çıkıyor ve çok şiddetli şekilde savruluyor.

Devlet sistemi, adalet sistemi ile birlikte bozuluyor, işlemez hale geliyor. Din, devlet, vatan, namus telakkisi kalmamış yığınlar bile aşırı seviyede öfke doluyor. Bu da aynı sonuca götürüyor ve bu yoldan gidildiğinde de hain Ankara hükumeti çöküyor. Lakin bu yoldan gidildiğinde, yolun son kısmında Ankara’ya karşı mücadelede de hak, hukuk, adalet, otorite tanınmayacaktır. Bu, şimdiden görülebiliyor.

Belki de binlerce hakim ve savcı, halk yığınları tarafından makamlarında ve hatta caddelerde, sokaklarda, evlerinde kuşatılarak alınacak ve ibretlik şekilde öldürülecektir.

Çünkü hukuk/adalet yoksa, düzenli bir içtimai yapı da yoktur ve hayatın her anı herkes için aşırı ağır bir yüke dönmüştür. Adalet yoksa, rahatça imalat, ticaret, yatırım da olmaz. Bunlar olmazsa, ülke çok şiddetli mali ve içtimai krizlerde savrulmaktan kurtulamaz. Bu da olunca, o yığınları kimse sakin tutamaz. Çünkü milyonlarca aç ve haksızlığa uğramış midenin isyanını, ordular bile bastıramaz. Zaten böyle bir sistemde, böyle bir yolun sonundai ordu ve emniyet teşkilatı mensupları da isyan eden aç mideler arasında olurlar, bunun aksi mümkün olamaz.

Bu nedenle adalet mülkün yani devletin temelidir.

Yıllardır dediğim gibi, gayr-i müslim liderler bile iktidarda kalabilirler ama zalim, hukuk tanımaz liderler kalamazlar. Yine yıllardır dediğim gibi, zalimlerin sonu yaklaştıkça, adaletsizliği, zulmü artar. Çünkü yukarıda anlattığım gibi sistem işlemez hale gelmeye başladıkça, sözünü geçirebilmek ve başta kalabilmek için daha da fazla adaletsizlik yapmak zorunda kalırlar. Böyle yaptıkça da kendi sonlarını daha da hızlandırırlar. Tarih bunun sayısız misalleri ile dolu. Millet yaşatılmıyorsa, devlet yaşamaz. O devlet çökerken, öncelikle idarecilerinin ve hukuk adamlarının üzerine çöker.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Exit mobile version