Aleksandr!

Koş oğlum, koş çabuk. Yine Kırım köprüsü patladı. Zaten rezil olmuştuk, bu defa mahvolduk.

Bak şimdi…

O Kırım köprüsünde, etrafta hemen saldıganların botlarını, bombalarını, silahlarını, işte bir şeylerini bulunacaksınız. Anladın mı beni? İyice ayar çek her şeye, ben basın, medya ve sosyal medya tarafını da ayarlattırıyorum. Sen bu işi temiz yap, sorun çıkmasın.

Bundan sonra “Kırım köprüsü neden patladı? Mfs’nin yazdıkları doğru mu? Nasıl oluyor da bu kadar zaman sonra bile bir patlamayı izah edemiyor, bir saldırgan taraf bulamıyorsunuz? Üstüne, izahını yapamayacağınız şekilde ikinci kere de patlıyor? Ukrayna’nın yapmadğını zaten bütün dünya biliyor. Neler gizliyorsunuz? İşte mfs’nin son yayınlarından sonra bile susup kalıyorsunuz? Neden mfs’nin dünyayı sarsan o yayınından sonra Rusya Güvenlik Konseyi’nin acilen toplantıya çağırdınız ve “Rusya’nın kritik tesislerinin korunmasını” konuştunuz? Birkaç gün önce de az daha Zaporijya nükleer santrali patlayacaktı. Siz bir şeyler çeviriyor, bir şeyler gizliyorsunuz. Rusya’da neler oluyor, neden her gün bir yerler patlıyor, yanıyor?” diyemesinler.

Rusya’nın beli kırıldı. Artık kimseye fayda sağlayamaz ve herkes için taşınmaz bir yük olacak. Lakin belinin kırılması ile sınırlı kalmayacak. Kafası da kırılacak, uzuvları da kopacak. Peş peşe ve çok sert darbeler alacak. Ortada bir Rusya kalmayacak ya da küçük bir cumhuriyetçik halinde bir Rusya kalacak.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version