Şimdi bunlar mı iman edecek?

Enbiya suresi

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

1-İnsanların hesâb(a çekilme zaman)ı yaklaştı. Hal böyle iken onlar, hâlâ gaflet içinde yüz çevirmektedirler.

2-3. Rablerinden kendilerine yeni bir öğüt (ve ikaz) gelmeyegörsün, hemen onunla alay ederler. (Hem de) kalplerinden onu oyuna/eğlenceye alarak (dinlerler). Zulmedenler (aralarında) gizlice şöyle fısıldaşırlar. “Bu (Muhammed) de sizin gibi bir insan değil mi ki? Siz artık göre göre (bu) sihire mi gid(ip uy)acaksınız?” [bk. 17/47; 41/26]

4-(Peygamber onlara:) “Rabbim gökte ve yerde olan (her) sözü bilir. O hakkıyla işitendir, bilendir.” dedi.

5-(Onlar:) “Hayır! Bu (âyetler), karmakarışık rüyalardır. Hayır! Onu o uydurmuştur. Hayır! O bir şairdir. (Şâyet böyle değilse,) o halde bizden öncekilere (mucize) gönderildiği gibi, o da bize bir âyet (mûcize) getirsin.” dediler.

6-(Resulüm!) Bunlardan önce helak ettiğimiz (kavimler içinde böyle diyen) hiçbir şehir/belde (halkı) iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecek?

7-Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline (müttakî âlimlere) sorun. [krş. 16/43]

8-Biz onları yiyip içmeyen bir beden sahibi yapmadık ve (dünyada) ebedî kalıcı da değillerdir.

9-Sonra biz, onlara verilen sözü(müzü) yerine getirdik, hem kendilerini hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkâr ve isyanda) aşırı gidenleri de helak ettik.

10-Andolsun ki biz, size içinde zikriniz (şan, şeref, ahkâm ve öğüdünüz) bulunan bir Kitab indirdik. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

11-Biz (şımaran ve güçsüz halka) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onların ardından başka kavimler meydana getirdik. [bk. 17/16-17; 22/45]

12-Onlar azabımızı hissettikleri zaman, oradan (şehirlerinden) hemen kaçmaya koyulurlar.

13-“Kaçmayın, içinde şımartıldığınız şeylere ve yurtlarınıza dönün. Çünkü siz sorguya çekileceksiniz.” (denildi).

14-(Kurtulamayınca:) “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselermişiz.” dediler.

15-Onların işte bu feryatları, biz onları biçilmiş bir ot, sönmüş bir ateş haline getirinceye kadar devam etti.

16-Biz göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri oyun oynamak üzere (ve eğlencelik olsun diye) yaratmadık.[1] [bk. 38/27; 53/31]

17-Eğer bir eğlence edinmek dileseydik, onu elbet kendi tarafımızdan (şânımız için) edinirdik. Ne var ki biz böyle (eğlence ve oyun olsun diye) yapmadık. [bk. 30/8; 38/27; 44/38-39]

18-Hayır! (Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız,) biz hakkı batılın üzerine fırlatırız da o bunun beynini parçalar. Bir de bakarsın ki o (batıl) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı yalan olarak) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı vay siz(in haliniz)e! [bk. 17/81]

Enbiya suresinin 15. ayetinde “ot” ve “ateş” kelimeleri geçmiyor. Bu ayet-i kerime de geçmişte yüksek bilim/teknoloji devirleri yaşandığının ve/veya metafizik saldırılarla bir insan topluluğunun topluca ve dehşetli şekilde öldürülebileceğinin dini delillerinden biri…

Şayet çok kuvvetli metafizik sayhalar ile vücutları hızla kurumamış ve sönmemişse ve parça parça olarak ayrılmamışsa… O halde helak edilen o kişilerin teknolojik bir saldırı vesile edilerek helak edildikleri anlaşılıyor. Kur’an-ı Kerim’de bu manaya gelen çok sayıda başka ayetler var ve bazılarını geçmiş yayınlarda konu etmiştim.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Exit mobile version