Türkiye’nin Suriye sınırlarının içine müdahale etmesini zorunlu kılan devasa sorunlar var.

Türkiye’nin, sorunları, merkezinde çözme siyaseti de bunu gerektiriyor. Türkiye, Suriye sorunu nedeniyle en büyük maddi ve manevi bedelleri ödeyen ülke oldu ve hala çok ağır bedeller ödüyor. Türkiye’nin haricinde çok sayıda başka ülke/millet de hala Suriye sorunu nedeniyle ağır bedeller ödüyor.

Türkiye’nin, yanı başındaki bu devasa sorunları ve dolayısıyla kendi sınırları içine uzanmış devasa sorunları, bir an önce çözmesi hem meşrudur, hukuka tamamen uygundur, hem de zarurudir. Çok da geç kalınmıştır bir hamledir.

Türkiye, Suriye halkının da faydasına olacak bu müdahaleyi yaparken, sorunun en temeli olan Esed rejimini devirirken, İran başta olmak üzere, Türkiye’nin karşısında durmaya çabalayacak bütün ülkelerin tavırları gayr-i meşru olacaktır. Zalim, diktatörün, katliamcının, sömürücünün, hukuk tanımazın yanında durmak olacaktır. Bir devlet, bir terör, hukuksuzluk hareketini açıkça müdafaa etmiş olacaktır. Bunu, Rusya Federasyonu da yapsa, aynı şey olacaktır.

On seneden fazla zamandır Suriye içinde yaşananlar, Rusya’nın da İran’ın da bu sorunu çözmek istemediği, sorundan/kaostan beslendiklerini açıkça gözler önüne sermiştir. Türkiye’nin Suriye’deki sorunları temelden/merkezden çözmek için müdahale etmeye Rusya’dan ve batılı ülkelerden daha çok hakkı vardır.

Boş verin şunu, bunu…
Boş verin arkası boş tehditleri, yükselmeleri…
Suriye’ye giden yolu ben açtıysam, dünyadaki hiç kimse kapatamaz.

Benim Putin’le, Esed’le, FETÖ ile davam var. Dünyayı onların başlarına yıkacağım. Bu, kimlerin işine geliyorsa, işte fırsat…

Her zaman gelmez böyle fırsatlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Exit mobile version