Kilis’in ve devamında bütün Güneydoğu bölgemizin… Sonrasında bütün doğu bölgemizin Türkiye’den kopartılması, ayrılması yönündeki faaliyetleri yakinen takip ediyoruz.
Başta hain Ankara hükumetinin, devamında Rusya’nın, Ortodoksların, Vatikan’ın/Katoliklerin, Ermenistan’ın, pislik yuvası Azerbaycan’ın, Gürcistan’ın, İran’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Yunanistan’ın, BAE’nin, Katar’ın, Suudi Amerika’nın, Almanya’nın, Fransa’nın, Çin’in, İngiltere’nin, ABD’nin ve diğerlerinin planlarını biliyoruz. Türkiye içindeki kripto kimlikli hain kesimlerin, başta da gizli Ermeniler ile gizli Yahudilerin planlarını da biliyoruz. Türkiye’deki dini azınlıkların dini temsilcileri olarak görünen kişilerin nasıl ihanetler ve bağlantılar içinde olduklarını da yakinen takip ediyoruz.
Güneydoğunun ve devamında doğunun Türkiye’den kopartılmasına karşı bir mücadele de vermiyoruz. Bu ayrılma, parçalanma sürecinde, o bölgelerde ne kadar kan akacağıyla, nasıl acılar yaşanacağıyla, kaç milyon kişinin fuhuş ve organ mafyalarına kaçırılacağıyla, kaç kara para işinin eş zamanlı olarak yapılacağıyla da ilgilenmiyoruz. İç çatışma çıkması ihtimaliyle de ilgilenmiyoruz.
“Alemin canı cehenneme” dediğimiz süreci devam ettiriyoruz. Sadece çok çok zaruri olan meselelerde müdahaleler yapıyoruz.
Ben, bu millet için neler neler yaptım. Onlar her seferinde sadece seyirci kalmadılar, bir kısmı daha da ileri gitti. Düşmanlarla, hainlerle, karaktersizlerle, dış güçlere maşalık yapanlarla, siyaset sahnesinde danışıklı dövüşenlerle, hukuk tanımazlarla, dinimizi bile alet ederek her pisliği yapanlarla ve sömürgecilerle değil, benimle, benim gibi olanlarla uğraştılar. Münafıkça, sinsice, adice karşılıklar verdiler. Bir de müslüman Türk oldukları iddasıyla bunu yaptılar. Hatta tarikat ehli görünenlerden bile böyle duranlar çok oldu.
Lanet gelesice bu toplulukların artık bu diyarlardan temizlenmesi gerekiyor. Bu böceklerin üzerlerine basılarak sularının çıkartılması gerekiyor. Böyle bir fırsatı bulmuşuz, neden mani olalım? Yansın bütün dünya, biz yangınlara benzin döküp duruyoruz, herkesi iyice göremiyor mu?
Kime anlatacağız, kimi harekete geçireceğiz? Kimin vatan, millet, din, namus için mücadele etmesini bekleyeceğiz? Nerede kalmış bunlar, hep şekilden/görüntüden ibaret. Bu memlekette, örtülü işgale, sessiz istilaya karşı mücadele veriyormuş gibi görünen o kara paracı ve kara suratlı Ümit Özdağ’ın ve çevresindeki minik çetenin bile gerçek kimliklerini, işlerini anlattık.
Aslında hainlik yaptıklarını, istihbarat faaliyeti ve nüfuz/etki casusluğu yaptıklarını, bir yandan da Türk düşmanı ülkelerle, gizli servislerle, mafyalarla, kara para çeteleriyle sıkı paslaştıklarını anlattık. Alem gördü, nasıl suç üstü yaptım Twitter’da o kadın avukatı ve kaç kere çağırdım o hain Ümit Özdağ’ı… Avukat hemen profilini kapattı, Ümit Özdağ’a ne oldu? Hala sahada? Hala numarasını oynuyor? Hala bir yandan da azınlıkların dini liderleri olarak gösterilen Türkiye’deki hainlerle, Türkiye’nin bölünmesi üzerine planlar, anlaşmalar yapıyor. Ee devletin kurumlarını da masonlar, kriptolar, hainler ele geçirmişler, tamam… Bir adalet sistemi de bırakılmadı ve kalan kırıntısı da gerçek vatanseverlerin peşinde, tamam… On seneden fazladır bu gerçekleri duyurduğum, anlattığım, öğrettiğim şu millet nerede, millet?
Milyonlarca istilacı, vatan savunmasından kaçmış onursuz kişi, malum tarafların planları kapsamında on seneden fazladır Türkiye’de… Üniversitelerde öncelikliler, esnaflıkta öncelikliler, her yere yerleştirilmede öncelikliler, hastahanelerde bedava tedavi oluyorlar, Türkiye kendilerininmiş gibi davranıyorlar, milletçe onurumuzu kıran her arsızlığı, hırsızlığı, yağmayı, işgali, aşağılamayı yapıyorlar da bu millet nerede? Neyi bekliyor, ecelini mi? İşte geldi, çok bir şey kalmadı.
Millet denemez ve İslam’dan değil sadece, çoktan insanlıktan bile çıkmış şu sürü için biz, bundan sonra saçımızın bir telini bile feda etmeyiz.
Bölünecek mi topraklarımız, bölünür ama vakti gelince geri almasını da biliriz.
Lanetullahi teala aleyhim ecmeiyn.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
..