Gazze dümdüz olacak. Dümdüz olmak isteyen herkes koşsun gitsin.
Ben mani olmayacağım Filistin’in hak ettiği şeyleri yaşamasına, benden yana olan hiç kimse de karışmayacak bu işe. TR’nin hiçbir kurum ve kuruluşu da karışmayacak.
İran’da 3 milyon gönüllü varmış. Daha Irak’takiler var, Yemen’dekiler var, Mısır’dakiler var. Pakistan’dakiler var. Avrupa’da bile çok var. Var da var… Koşup gitsinler işte? Bir şey mi dedik, mani mi olduk?
Kaç kere nabız yokladık, meydan açtık, cesaret verdik, samimiyetleri test ettik, ikaz ettik ve harekete geçselerdi gereken her şeyi de yapacaktık.
Biz TR olarak bu işte yokuz. Anlamayana anladığı dilden anlatacağız artık.
Şu rezalete bir bakın. İki saat sahte gözyaşları ile ağladılar, iki saat bağırdılar, sonra dağıldılar.
El kadar bebekler tanınmaz hale getirilerek parçalanıyor, görüntüye bakarsak on milyonlarca müslüman bunun dayanılmaz acısını yaşıyor. O halde bu kadar tepkisizlik nasıl oluyor? Böyle bir sorun, böyle bir acı, hükumetleri bile devirtirdi müslümanlara ama onlar bir tek şirketi bile deviremediler. Bir tek sözde diplomatı, bir tek gizli Yahudi patronu, vekili, sanatçıyı deviremediler. “Ey şeytanlaşmışlar, şu sadistliğe rağmen nasıl oluyor da İsrail’i savunuyor, destekliyorsunuz. Ona çalışıyorsunuz” demediler.
Buradan İsrail’e yüksek sayıda gönüllü asker gitti, sadece sözde müslümanlar Filistin’e gidemedi. Paraları da var, bağlantıları da var. İsteseler milyon kişi olur giderler.
Kim ne halt ediyorsa etsin. Benim devletimi bu işe karıştırmak isteyenin nefesini de kafasını da keserim. O kadar kararlıyım
İran’ın da canı cehenneme. İhtimal ki peş peşe nükleer bombalar atacaklar oraya… Umurumuzda bile olmayacak. Senelerdir bu kadar düşmanlık gördük. Yine de defalarca fırsat verdik. Yine düşmanlık gördük.
Dünyanın en kara ülkelerinden biri o İran.
Ne İslam’ı, insanlık bile yok orada. Her pis iş orada.
Ne lazım, söyleyin siz ve istedikleri parayı da verin, hemen bulurlar.
Kadın, genç kız, çocuk, bebek, organ, silah, uyuşturucu hatta nükleer maddeye kadar hepsini bulurlar. Parayı veren herkese çalışırlar.
İsrail’den tutun bütün batı ülkelerine, diğer yandan Rusya’ya, Çin’e, Kuzey Kore’ye, Japonya’ya kadar kara para ağları var İran’ın… Güya birbirine düşman olan ve çekişmeli olan ülkelerle de eşzamanlı olarak çalışır, hiç sorun yaşamaz. Onlar da sorun görmezler ve iran’a sorun çıkartmazlar. “Sen nasıl oluyor da hem bizimle, hem düşmanımız olan ülke çalışıyorsun” deyip kızmazlar.
“Hizbullah” yani Allah’ın tarafını tutanlar adını verdikleri sözde örgüt bile kapkara bir kaçakçılık örgütü. Kara para işleri yaptırmasalar, iki aylık masraflarını bile karşılayamazlar o örgütün…
Onun da içine girseniz, manevi karanlıklarından, dini sapıklıklarından bunalır patlarsınız. Her şeyde aşırıcılık, abartı, samimiyetsizlik hakim. Çoğu, o sözde dini öğretiler ve yönlendirmeler ile zaten ruhi sarsıntı haline giriyor. Zaten onları büyücülük ile de kontrolde tutmak istiyor İran’ın başındaki molla görünüşlü gizli Ermeni ve hristiyan hainler.
Pislik pislik üstüne… Nifak nifak üstüne…
Bir değil, bin tane atom bombası atılsa, ben hiç şaşırmam. Değilse, Allah artık başka başka vesilelerle verecek belalarını.
Ya Filistinliler? Onların İranlılardan, Mısırlılardan, Iraklılardan farkı mı var? Doğru, düzgün olan hiçbir şeyleri yok.
Ortada İslam’ın da adı var, insanlığın da adı var. Hepsi lafta var. Uygulama tam aksine…
Kim geçiyorsa bunların üzerlerinden, beklemesin hemen geçsin. Birileri geçmiyorsa, yakın tarihte şartlar oluştukça ben geçeceğim zaten üzerlerinden.
Ben daha ne yapabilirim. Nasıl ve ne kadar nasihat edebilir, örnek olabilir, yol gösterebilir, hayra sevk edebilirim? Onlarca senedir, on milyonlarca kişi olarak uğraştıkları ve düşman gördükleri ülkelerin onlarcasını tek kurşun atmadan çökerttim ama işleri bu kadar kolaylaştığı halde, yine hep laf, hep marş, hep paylaşım, hep miting, hep parti söylemleri, hep münafıklık… İcraat sıfır. Şu şartlarda bile bir adım ileriye doğru gitmiyorlar. İki saatlik işleri kalmış düşmanlara gerçek bir tek darbe vurmaktan bile kaçınıyorlar.
Sıktı bunların satanistlikleri de, masonlukları da, gizli Ermeni oluşları da, gizli hristiyan oluşları da, hep beraber Yahudiye tasmalı it oluşları da, danışıklı ve yarı danışıklı dövüşleri de sıktı. Artık temizlensin bu alem.
İnsanın içi acıyor masumlara, bebeklere, çocuklara ama aslında onlar için de hayır oluyor. Münafık yığınların, kara paracı pisliklerin, insanlıktan çıkmış arsızların, buna rağmen her gün dini mesele tartışan münafıkların arasında büyüyerek onlar gibi olmuyorlar, doğrudan cennete gidiyorlar. Sonsuz cehennem azabından korunmuş oluyorlar.
Gerçekten de onların arasında doğup, arasında büyüyüp de onlara benzememek, onlar gibi olmamak, bir ateş korunu elinde tutup da yanmamak misali… Çok ama çok zor iş ve çoğu bu zorluğa dayanamıyor, onlara uyuyor. O halde masumken ölmeleri onlar için hayırlı olanı.
Gördünüz mü?
“Filistin davası” başka bir şey, “Filistinliler davası” başka bir şey.
Biz Filistin davasındayız, orası bizim toprağımız ve geri de alacağız. Lakin biz Filistinlilerle hiçbir temelde buluşmuyoruz. Filistinlilerin müslüman bir halk olduğu, mazlum ve masum bir halk olduğu iddiası kocaman bir yalan.
Dünyanın her yerinden İslam düşmanı Çingeneler, Ermeniler, hristiyanlar Filistinliler için üzülüyorlar.
TR’de ilk anlardan itibaren ses çıkartan sözde siyasetçileri de isim isim yazdım. Hepsi gizli Ermeni/Çingene kişiler.
Doğu Perinçek gibi tarihi çapta bir terörist ve cani bile Filistinlileri destekliyor, seviyor, sahipleniyor.
Az akıllı olun…
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
..