Siyaset

Ayaklar altında ezilecek


Onu, canavarlaştıranlar ve her zulmüne, her ihanetine destek verenler devirecek.

İşte yıllardır yazdığım, haber verdiğim “son süreç” başladı…

Bu süreç iyice kendini göstermeye, ortalık olağanüstü hızda gerilmeye başladı ve şu gibi kişiler açlığa/yokluğa ve sıkıntılara sadece birkaç hafta bile tahammül etmezler.

Bakın geçmiş yazılara, tekrar yazmama gerek yok. Şu videodaki gibi kişilerin dini, imanı, kılığı kıyafeti, sakalı ve başörtüsü, her şeyleri yalan… Bunlardan, tarihin her devrinde hatta her peygamberin etrafında çok yüksek sayıda vardı. Bu çağda ise, tarihin hiçbir çağında görülmemiş kadar çok sayıda var.

Bunlar aslında sadece makama, rütbeye, paraya, şöhrete, keyfe bakar, kıymet verirler. Gerçek müslümanlar milyon kere ikaz etseler de trilyon tane delil getirseler de seneler sonra artık “Allah size lanet etsin. Siz müslüman değilsiniz, insan bile değilsiniz” deseler de arada çok büyük helak hadiseleri olsa ve milyonlarcası topluca ölse de hiç umursamazlar.

Gerçek müslümanları yine de dikkate almazlar, samimi olmazlar, tedbir almazlar, kendilerini düzeltmezler. Etraflarındaki münafıkları da istikamete sevk etmezler. Çünkü bile bile yalan/yanlış şeylerin peşinde koşarlar ama müslüman rolü oynarlar. Çünkü işlerine gelen, kendilerine uygun olan yol onlar için budur. Çünkü onların her şeyleri dünya içindir.

Parayı, makamı, şöhreti, keyif imkanlarını kaybedecek gibi olduklarında ise, işte o vakit hemen duruşları değişir. Yıllarca iktidar karşıtı mücadele eden gerçek müslümanlardan bile daha ağır konuşurlar, daha öne çıkarlar. Daha çok konuşurlar. O sırada da müslüman rolüyle bunu yaparlar.

Yıllardır dediğim gibi, sonunda Çavuşesku misali, başlarındaki idareciyi ayaklarının altına alırlar. Alana kadar da ortalığı yıkarlar. Her şeyi, her yeri krize sokarlar. Caddeler, meydanlar bunlarla dolar.

Başlarındaki baş münafığı bir iki saatte güya yargılar, sonra karısı ile birlikte kurşuna dizerek kevgire çevirirler. Leşlerini de ihtimal ki denize atarlar, bir mezarları olmasını bile istemezler. Yargılamalarda derin konulara girmezler, dallanıp budaklanmasını istemezler. Çünkü kendilerinin pis ve gerçek yüzü de meydana çıkacaktır. bunun meydana çıkmasını, her şeyi el birliği ile ve farkında olarak yaptıklarının meydana çıkmasını da istemezler. Lakin ilahi adaletten kaçamazlar. Sayıları ne kadar çok olursa olsun, kendileri de bu süreçte türlü vesilelerle ve topluca helak olurlar, belalarını bulurlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir