Hakka suresinde kendimi buluyorum.
Mehdi, “Siz mi ayara girmeyen” diyerek dünyaya öyle bir ayar çekecek ki akıl almaz hadiseler olacak.
Uçaklar uçamayacak, gemiler yüzemeyecek, metrolar yanacak bozulacak, hava limanları ve deniz limanları bozulacak.
Demir yollarında bile sürekli sorunlar çıkacak. Boğazlar, kanallarda sürekli gemi sorunları çıkacak.
Tabiatın ayarı kaçacak. Dünyanın her yerinde eş zamanlı olarak bitmeyen seller yaşanacak.
Teşhis edilemeyen onlarca başka hastalık yayılacak. İnsanlar bunlardan kırılacak ama nedeni bulunamayacak.
İnsanların derileri, ciğerleri, kanları, beyinleri adeta kavrulacak.
Duhan yani tütme yani metafizik sinyal tütmesi yükseldikçe, dünyanın her yerinde bilimsel izahı yapılmayacak hadiseler giderek artacak. O süreç boyunca yaşananlar da aslında ikaz, nasihat olacak.
Hakka suresi kesinlikle iki bölümden meydana geliyor.
- bölüm: Devran yani çağın değişmesi, İblis ile Deccal’ın küresel hakimiyetini kaybetmesi ile alakalı…
- bölüm: Helak hadiseleriyle ve devamındaki ahiret azapları ve halleri ile alakalı.
Hakka ve Kalem sureleri ile Karia, Tarık, Duhan, Nasr, Tur, Tin, Kamer, Mürselat, Tekvir, Şems, Duha, Asr, Zilzal sureleri çok bağlar, alakalar var.
Bu surelerin hepsinde Mehdi var, Mehdi devri var, devran var, çağın değişmesi var, fetih müjdesi var, helak ikazı var, akıl almaz afetlerle uyarılmak var, sonunda sonsuz cehennem hayatıyla uyarılmak var.