Üçç..
İkiii…
Birrr…
Süfyan’ı deviirrrrr!
Muzaffer İstanbul hükumeti:
Azerbaycan’ın BRICS’e resmi olarak başvurmasını çok müspet/olumlu bir gelişme olarak görüyoruz.
Azerbaycan gibi bir Çingene diyarının, ikinci İsrail ya da ikinci Ermenistan da denilebilecek bir sözde devletin yeri BRICS olmalıydı. Tencere yuvarlandı, kapağını buldu…
Azerbaycan, BRICS’e resmi başvuru yaparak, safını da düşmanlığını da resmen ilan etmiş oldu.
Türkiye ile Azerbaycan’ı hala iki kardeş ülke zan eden gafillerin gözlerine ışık tutulmuş oldu. Artık en gafil olanların bile gerçekleri görmeme ihtimali kalmadı.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
BRICS’e dost değiliz, nötr de değiliz, açıkça düşmanız.
Brezilya’yı, Hindistan’ı, Rusya’yı, Çin’i, Güney Afrika Cumhuriyeti’ni eş zamanlı olarak çökerttik, daha da çökertmeye devam edeceğiz.
BRICS’e katılan ya da katılmaya çabalayan ülkeleri de “Çökertilecekler listesi”ne ekliyoruz, ekleyeceğiz.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
NATO’yu dahi çoktan çökerttik, dağıttık, işlemez hale getirdik. Masonların, satanistlerin, sömürmecilerin, teröristlerin, bölücülerin, katliamcıların, insanlık düşmanlarının yola BRICS ile devam etmesine de izin vermeyeceğiz.
Londra merkezli küresel Çingene ittifakının, batı merkezli dünyayı çökerttik diye Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı örmesine senelerdir meydan bırakmadık, bundan sonra da asla meydan bırakmayacağız.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
Çin’in, Rusya’nın ya da BRICS’in bölgemizde ve Afrika kıtasında elini attığı her işi bozmaya, çökertmeye, aleyhlerine çevirmeye devam edeceğiz.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
İçten dıştan çökerttiğimiz ve acınası gerçek yüzü batılılar tarafından bile gizlenmeye çalışılan Çin’in, Türkiye’de yatırım yapıyormuş, yapacakmış, gelecek bulmuş gibi açıklamaları, arkası boş palavralardan ibaret.
Bizim “olur” vermediğimiz hiçbir taraf, TR’de ve bölgede gerçek ve kazandıran yatırımlar yapamaz.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
Süfyan’ın devrilmesi için geri sayım başladı. Sahada artık somut adımlarımız açıkça görülecek ve Süfyan devrilecek.
Bütün dünya genelindeki taraflar, hesaplarını bu kesin gerçeğe göre yapmalılar.
Muzaffer İstanbul hükumeti:
Bütün dünya İstanbul’un gücünü bir kez daha gördü. Netanyahu da çetesi de İsrail de çoktan öldü.
Çakma kral Charles!
Ata diyarın olan Hindistan’a el uzatsana, orayı sorunlardan korusana, Hindistan’ı ayağa kaldırsana?
Olmuyor mu? Gücün, sistemin yetmiyor mu?
Bir bela, bir lanet dolaşıyor gibi dünya genelinde ama çıkar kokusu yakında…
Malezyalıların da soylarını kurutmaya karar verdim. Onları da akıl almaz sorunlar içine çekmeye karar verdim. Onları da Japonlar gibi safha safha yok edeceğim.
“Mfs bize haber vermemişti” demeyin diye, şimdi herkese buradan ilan etmiş oldum. İsteyen istediği gibi kararlar alsın, iş tutsun ya da geri dursun.
Malezya ile ve Malezyalılar ile irtibatını, alış verişini tamamen sıfırlamamış bütün taraflar da kaçınılmaz olarak ağır darbeler alacaklar. Can kayıpları bile yaşayabilirler.
Çünkü Malezyalılar da aç, biilaç, sefil, rezil hallerde ölecekler, yok olacaklar. Bu süreç boyunca ülkelerinde veya başka ülkelerde her ne şeyleri varsa ağır sinyale girecek. Elektrik santralleri, bütün fabrikalar, bütün araçlar, cihazlar, teknolojik ürünler… Bütün baz istasyonları, bütün gıda ürünleri, bütün tarlalar, bütün her şey… Onlarla bağlantıda kalacak taraflara da bu lanet yansır.
Şu andan itibaren dünyanın tamamında askeri maksatlı tank ve İHA/SİHA kullanılmasını yasakladım. Dünyanın her neresinde ne marka ve model tank varsa, askeri İHA/SİHA varsa hepsi sinyale girecek.
Bu dünyada savaşları ben başlatırım, ben yayarım, ben sonlandırırım. Bunu bir kez daha dünyadaki bütün taraflara göstereceğim.
Askeri ihtiyaçlar üreten ya da ordulara askeri hizmetler sağlayan şirketlerin hisselerini, hala para ediyorken elinizden çıkartın. Çünkü bu yasaklamaların arkası gelecek ve masonlara “savunma sanayii” dedikleri yerden para akışını da tamamen keseceğim.
Dünyada, istedikleri yerleri karıştırıp hem devletlere askeri ürünler satmalarına, hem o bölgeleri organlara kadar sömürmelerine meydan bırakmayacağım.
Yapar mıyım, yapamaz mıyım diye düşünüyorsanız, muhatabım bile değilsiniz ve bu işlerin adamı da değilsiniz. Bırakın bu işleri, gidin bir yerlerde seyyar satıcılık yapın. Bu güne kadar yaptıklarım size hiçbir şey ifade etmiyorsa, aslında siz seyyar satıcılık da yapamazsınız ama yine de onu bir deneyin. Olmazsa gider maaşla basit işlerde çalışırsınız. Belediyelerde temizlik işçiliğini tavsiye ederim. Oralarda adam kayırma, çalışmadan ve hiçbir becerisi olmadan düzenli maaş alma imkanınız var.
