İstanbul hükumeti:
Amerika Birleşik Devletçiklerinin yok olma süreci artık açıkça başladı.
İstanbul hükumeti:
Suç makinesi olan Trump’ın karşısında Amerikan adalet sisteminin işletilmemesi, ABD’yi böyle vahim iç tehlikelere sürükledi.
Adalet tecelli etmeliydi ve Trump çoktan ceza evine girmeliydi.
İstanbul hükumeti:
ABD eski ABD değil ve dünya da eski dünya değil. Bitmiş, tükenmiş, işleyemez haldeki ABD’nin iç çatışmaları, dünyanın yeni merkezi/lideri olan TR’nin meselesi bile değildir.
Bu husus TR’yi germeyecek hatta ilgilendirmeyecektir.
TR, ABD’de bir seçim yapılması veya yapılamaması ihtimaliyle de seçim yapılabilirse hangi adayın kazanacağı kısmıyla da ilgilenmiyor.
TR, kim seçilirse seçilsin, ABD’nin bir geleceğinin olmadığını biliyor.
İstanbul hükumeti:
Yakında yapılacak olan seçim tiyatrosunda Trump’ın kazanmış olması, ABD’nin yok oluş sürecini çok hızlandıracak.
Hem ABD’nin dünya genelinde hiç tesiri kalmayacak hem de ABD içindeki çatışmalar çok artacak.
Aklı başında ve gerçekçi olan bütün büyük sermaye sahiplerine, şu anda bile ABD’den uzaklaşmalarını tavsiye ediyoruz.
Artık ABD’nin kendine bile bir faydası olmayacak.
İstanbul hükumeti:
Yaşanan şu su-i kast teşebbüsü sonrasında Trump’ın yükselmesini arzulayanlar, karşılarında İstanbul’u bulacaklar.
İstanbul hükumeti:
Trump’a yapılan su-i kast teşebbüsü ciddi soru işaretleriyle dolu…
Oturaklı değerlendirmeler yapmadan ve ciddi kararlar almadan önce su-i kast teşebbüsüne dair bazı hususların kesinlik seviyesinde açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
İstanbul hükumeti:
İlerleyen saatlerde Trump’ın rezil olmasını yüksek ihtimal görüyoruz.
İstanbul hükumeti:
Eski ABD başkanı ve şimdi yeniden ABD başkan adayı olan Trump’ın bulunduğu kürsüden sadece 125 mt ötedeki bir binayı bile denetlemeyen ABD gizli servisinin kapısına kilit vurulmalı.
Amerikan vatandaşlarının vergileri bu kadar basit şekilde harcanmamalı. Dünya kamuoyu da bu kadar gereksiz şekilde meşgul edilmemeli.
İstanbul hükumeti:
Trump ile Bidon arasında yıllardır devam eden danışıklı dövüşün bozulmuş olduğunu saha istibaratıyla hala doğrulayamıyoruz.
Hala iki tarafın danışıklı dövüştüğünü kesin şekilde biliyoruz.
O halde seyir zevki çok düşük, senaryosu ve kurgusu çok basit, oyunculuğu vasat bir su-i kast tiyatrosu mu izledik?
Çevredeki insanlar dakikalar önce sözde su-i kastçıyı fark ettikleri ve polise haber verdikleri halde, neden dakikalar boyunca Trump kürsüden indirilmedi ve sözde su-i kastçı etkisiz hale getirilmedi…
11 Eylül 2001 tiyatrosunun hesabı ABD devletinden sorulmadığı için, bu gün dünya insanlığı bu gereksiz ve tutmayacak olan başka tiyatrolarla/konularla meşgul olmak zorunda kalıyor.
İstanbul hükumeti:
ABD zaten işleyemez hale girmişti.
Devasa şiddete ulaşmış olan mali krizi… Devasa şiddete ulaşmış olan iç otorite sorunu… Devasa şiddete ulaşmış olan işsizlik, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, tecavüz sorunu.. Devasa şiddete ulaşmış olan iç ve dış borç sorunu… Dünya genelinde iyice otorite, güç, hakimiyet ve dolayısıyla maddi çıkar kaybetmiş oluşu… Artık hiç kesilmeden devam eden sayısız tabii afetten ötürü aldığı zararlar…
Ve daha türlü türlü dertleriyle ABD’de bir seçim yapılsa da yapılmasa da hiçbir şey düzelmeyecekti.
Bunu bilen ve son haftalarda da İstanbul merkezli TR’den üst üste daha da yıkıcı darbeler alan ABD’nin bir tiyatro daha sergilemesi zaten beklenmeliydi.
Bu su-i kast tiyatrosu bahanesiye seçim tiyatrosunu iptal etseler de etmeseler de bu kadar devasa sorunların içinde boğulacaklar.
Bu savaşı İstanbul merkezli TR’nin ve onun hakiki müttefiklerinin kazandığı çoktan kesinleşmişti, şu su-i kast tiyatrosu da bunun açıkça ilan edilmesi oldu.
Bu geceden itibaren ABD de NATO da batı merkezli dünya da yıkılmıştır.
ABD özgürlük anıtının elindeki meşale söndü.
(03 Temmuz 2024)
👆👆👆 On gün öncesinden haber vermiştim…
“ABD özgürlük anıtının elindeki meşale söndü.”
Alçak bir yerde, hatta bir bina kadar yüksek yerde Amerikan özgürlük anıtı vardı.Elinde tuttuğu meşaleden zift gibi simsiyah duman çıkıyodu.Heykel dumana gömüldü, etrafta simsiyah oldu
13 Temmuz 2024
👆👆👆 Şu andan saatler önce de ayrıca bu hususu haber vermiştim.
Bu dilde, Özgürlük Anıtı kendini değil Amerika Birleşik Devletçiklerini temsil ediyor. O kara duman da yaşayacakları çok ama çok kötü hadise/lerle haber olacaklarına ve her işlerinin bozulacağına delalet ediyordu ve öyle de oluyor.
ABD çok büyük çuvalladı. Birkaç gün önce son şansını NATO üzerinden denemişti, onlarca ülkenin ittifakı olmasına rağmen İstanbul’a güç yetirememişti ve bu şekilde alenen çökmesi de beklenmeliydi. Buraya kadar, son birkaç yıldır, imkansızı denediler ve zorladılar, uzattıkça uzattılar ama sonuç işte yine değişmedi. ABD artık bitti…
Şimdi Ankara çetesinin, sözde sığınmacıların, TR’deki ve bölgedeki ABD ve NATO üslerinin, Akkuyu işgal üssünün ve daha pek çok şeyin ve kişinin sonu geldi.
Şu “Trump’a su-i kast” sahnesini tekrar çeksinler, kimse yemedi.
Veya ABD bir hukuk devleti ise, Trump’ı şu andan itibaren “cinayete azmettirmek” dahil ilgili diğer suçlarla da yargılasınlar.
– Alo! Trump’la görüşün. Ceza evine girmek için son hazırlıklarını yapsın.
İstanbul hükumeti:
Trump’a su-i kast tiyatrosunda plastik mermilerin de kullanıldığı iddiası derhal ciddiyetle soruşturulmalı.
Üzerine geçen bunca saat sonra ABD’li yetkililerin, başta ABD halkını ve dünya kamuoyunu aydınlatacak itibar edilir bilgiler paylaşmaması, açıklanan bazı bilgilerin gerçek olmadığının kısa sürede meydana çıkması, şu sözde su-i kast teşebbüsünün, ABD devlet sistemi içindeki masonik çetenin işi olduğunun ayrıca bir ispatı mı?
Kendi kendini vurmakla, bu tiyatrolarını bahane ederek nükleer silahlar kullanmakla, toplu katliam yapmakla, dünya genelinde sürekli olarak yağma, katliam, sömürme yapmakla meşhur olan ABD’nin…
Terör örgütleri kurmakla ve dünyanın her yerinde bunları kullanarak on milyonlarca masum insanı öldürmekle meşhur olan ABD’nin…
Londra ve Tel Aviv adına dünyayı kana ve göz yaşına boğmakla meşhur ABD’nin…
Birkaç saat önce o sözde mitingde neler yaptığı meselesi, neden yaptığı, artık bütün insanlığın meselesidir.
Artık ABD denilen terör devleti yok edilmelidir.
Tetikçiler, bazen sadece öldürülmek için tutulurlar…
Ava gittiklerini zan ederler ama av olurlar.
Trump bu kanlı tiyatrodan ötürü de yargılanırken…
Mahkemenin savcısı veya hakimi, “Durugörü çalışırken sana su-i kast yapıldığını mı gördünüz?” diye sormalı.
Trump ve çetesinin mensupları çok büyük ihtimalle “evet” cevabını vereceklerdir.
Orada savcı veya hakim bile “Ey kafasızlar! Bin türlü şekilde, tekrar tekrar anlatılmış size… Durugörüde görülenler de rüyalarda görülenler gibi çoğunlukla gerçek manalarına gelmiyorlar” desin.
Trump da Bidon da aynı masonik derin devletin kuklaları…
Açıkça gözler önünde ki Trump kazanabilsin diye o derin devlet Bidon’un adaylıktan çekilmesine izin vermiyor.
Amerika Birleşik Devletçiklerinde de hiçbir zaman gerçekten demokrasi olmadı. Bir avuç kara paracı, tefeci, terörcü mason ve Yahudi pislik, her devirde oyunlarını oynadılar.
Hala bu oyunlarını, bu sistemlerini sürdürebileceklerini zan ediyorlar.
Trump’ın şu son kanlı tiyatrosunda İsrail devletinin ve bilhassa Netanyahu ile çetesinin mensuplarının dahli var mı, bu da yargılamanın/dosyanın konusu olmalı.
Biliyorum yine birilerinin hayal dünyaları yıkılacak ama…
Yoğun şekilde durugörü kullanılarak hazırlanan Simpsons dizisinde, Trump’ın ölmüş ve tabutta gösterildiği sahne de gerçek manasına gelmiyor.
Ne ölmeye çıkıyor onun manası, ne de gerçekten tabuta girmeye…
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
..
