Aaa şuraya bir bakın. Benim “enişte” bile demek istemediğim, belki de hayatım boyunca gıyabında bile “enişte” demediğim Erkan Çelik’e ne kadar çok benziyor.
San ki o… Biraz yaş almış ve yıpranmış hali gibi…
Şimdi bir daha baktım da ta kendisi…
Onlar nasıl suçlamalar öyle… Metni sonuna kadar okuyamadım bile…
“HES” de onun ve ağabeyi Hüseyin Çelik’in meşhur markası zaten. Kendilerine ait markası…
Ta kaç sene önce, meşhur bir banka, com uzantılı alan adını almakta gecikmiş, bu Erkan onu almıştı ve nasılda seviniyordu. Banka eline düşecekti ve üç kuruşa aldığı o alan adını o bankaya uçuk paraya satacaktı. Böyle biriydi zaten Erkan baştan beri…
İşte o zaman HES markası için alan adları da almıştı. Benim Erkan’la pek yan yana geldiğim olmadı. Kısa süreli birkaç kez denk geldik ama hiç unutmam o HES ve banka işini…
https://www.cnnturk.com/spor/futbol/afyonspor-baskani-erkan-celik-hakkindaki-iddialara-yanit-verdi
Aaa şurada ağabeyi Hüseyin Çelik de haber olmuş…
Ne numaracıydı, ne gözü açık, uyanıktı o Hüseyin…
Hiç yanımda bile duramazdı, enerjimiz çok zıttı, hemen daralırdı.
https://www.kocatepegazetesi.com/hes-ilac-sahibi-kim/
“İlimizi rezil etmeye devam ediyor”
https://www.odakgazetesi.com/yuh-artik-bunu-da-mi-yapacaktin-erkan-celik
“Afyon senin yaptıklarını asla unutmayacak, ben de unutturmayacağım”
“Afyon’a yakışmayan hilebaz, beceriksiz, abisinin gölgesinde kimlik arayan Erkan Çelik’in firmasının ismini takımın başından söküp attık”
https://www.tv3haber.com/haber/121976/guzbey-erkan-celik-e-ates-puskurdu.html
“Neredesin Erkan Çelik?”
“Afyonspor’u rezil eden HES İlaç sahiplerinden Erkan Çelik, bu zamana kadar hem sporcuları hem de taraftarları mağdur etmesi yetmezmiş gibi Afyonspor’un Olağanüstü Kongresine de katılmadı.”
https://www.odakgazetesi.com/neredesin-erkan-celik
“abisinin gölgesinde kimlik arayan Erkan Çelik’in”
Bu değerlendirme tam isabetli…
Ben bunları, bize kız istemeye ailece geldikleri akşam yan yana görmüş bulundum.
Bizim salonda bir koltukta Hüseyin, diğer koltukta kardeşi Erkan oturuyordu.
Erkan’ın aşırı vasıfsız, aşırı kabiliyetsiz ve ayrıca ağabeyinin aşırı kontrolünde olan biri olduğunu anlamam beş dakika bile almamıştı.
Sonraki süreçte zaten nedir, ne değildir görüp duydukça, buna hemen kesin emin olmuştum.
Kendi başına bırakılsa o Erkan, herhangi bir spor kulübünde en fazla gece bekçisi olabilecek vasıflarda biri.
Ama gizli Ermeni/Çingene omurgasızlar işte… Yapamayacakları pis iş yok. Giremeyecekleri kılık, rol yok. Bunları anlatabilecek kelimeler dünyanın hiçbir lisanında yok.
Son seferinde benim küçük biraderi üzerime gönderen de bu Erkan ve ağabeyi Hüseyin…
Yukarıdaki Gaddar sahneleri de tam olarak bu hadiseleri konu etmiş.
Bu ikilinin ilaç, sağlık, insanlar, umurlarında bile olmaz. Bunların HES İlaç dediği şey gerçekte ne üretiyor, ne alıyor ve satıyor diye devlet sistemi hemen şimdi devreye girmiyorsa, bilin ki yine arka plandan gizli Ermeni/Çingene paralel devlet devreye girmiştir.
Ben bunların ciğerlerini bile biliyorum. Şimdi onu, bunu, şunu arayıp devreye almaya çabalaya çabalaya bana nasıl karşılıklar verebileceklerine bakacaklar.
Ortalık bu defa çok çok çok daha büyük karışacak ve bunların bu çabaları nedeniyle bakanlar, vekiller ve siyasi parti başkanları da dahil, silsile halinde binlerce isim ifşa olacak. Hem öyle ifşa olacaklar ki hiçbiri yargılanmaktan ve cezalandırılmaktan kurtulamayacaklar.
İzleyin, çok eğleneceğiz çok. Yıllardır beklediğim ve haber verdiğim o günler geldi.
Dünkü deprem hiçbir şey değil. Asıl şimdi Afyon’da çok şiddetli deprem başladı.
Öyle bir deprem öyle bir kaç şehri değil, çok sayıda ülkeyi bile sarsıyor.
“Biz göreve geldiğimizde, bırakın deplasmana gitmeyi otelden antrenman sahasına gidecek otobüsü olmayan bir kulüpten bahsediyoruz. Benim personelim bayrama harçlık almadan gitmiş, maaşlar zaten yok. İlk defa bu kulüpte böyle bir durum yaşanmış. Şu anda kulübün 53 milyon TL civarında bir borcu var. Bu borcun ödenmesi gerekiyor.”
Birkaç saat önce yayınlanmış bir haber bu… İlginç bir şekilde Erkan’ın adını hiç geçirmemişler. Neden acaba ve bu nasıl olabiliyor?
Bir yanda çok büyük şirketlerin sahibi ya da büyük ortağı görünen Erkan Çelik var, bir yanda ise başkanı olduğu Afyon spor kulübünü dibin dibine kadar batırmış, acımasızca gömmüş bir Erkan Çelik var.
E o halde adli makamlar nerede? Hesabı hala verilemeyen milyonlarca, belki on milyonlarca lira para nerede?
Yeni idare “davacı olacağız” demiş aylar önce ama şimdi Erkan Çelik’in adını bile zikredemez halde mi? Bu neden ve nasıl olmuş?
Çok seneler oldu.
Ben, her biri çok büyük ve çok sayıda dert ile bir başıma savaşıyordum. Kimsenin umurunda bile değildim ve insanlık dışı şekilde arkamdan atıp tutanlar doluydu.
O halde iken bile Hüseyin Çelik’in hanımına desteğim olmuştu.
Pisliğin, dolandırıcının, dini ve siyasi meseleleri dolandırıcılık vesilesi yapan çakalın teki olan gizli Ermeni Hüseyin Çelik’in eşini aldattığı, başka kadınlarla düşüp kalktığı meydana çıkmıştı.
Hem de görünürde İslamcı bir siyasetçiydi… AKPKK merkezli siyasetin tam içindeydi. Lafa gelince herkesi susturacak kadar üst perdeden konuşurdu.
Ben de etraftan duymuştum. Eşi çok zor şartlar içinde kalmıştı, ne yapacağını, ne yöne gideceğini bilemiyordu. Kız kardeşim aracı olmuştu da bu kadın bana ulaşmıştı. Telefon görüşmesi ile yönlendirmeler yapmıştım.
Sonra bir zaman daha geçti. Ben hiç istemesem de ilk defa ve son defa olarak yolum bunların Estetikmed isimli Pendik’teki o karanlık “tezgah”ına düştü.
Merdivenlerden üst kata çıktım. Hüseyin veya Erkan’a ulaşıp, görüşüp hemen o mekandan çıkacaktım.
Öyle bir yere girdiğim için aşırı huzursuzdum. Oysa ortada müşteri falan da görmedim. Bomboştu, iş yapar bir hali de yoktu.
Üst katlardan birine çıktım. Hüseyin’i gördüm ve bir baktım ki yanında o hanımı var. İçim cız etti…
İçimden “Dik duramamış, yolunu ayıramamış bu namussuz sahtekardan” dedim. Kızmadım, “yazık” dedim üzüldüm.
Çünkü bu kadını ilk defa bize kız istemeye geldiklerinde de yanlarında getirmişlerdi. Bunlar gittikten sonra kız kardeşime demiştim. “Bak o kadın neci?” dedim. “Erkan’ın yengesi” dedi. “O kadın bunlar gibi değil, özü bunlardan başka ve aslında iyi biri” demiştim.
Hüseyin’in bir rahatsızlığı vardı o anlarda… Alnını tutuyordu. Bir anda ayağa kalkıyor, oturuyor, tuhaf davranışlar sergiliyordu.
“Rahatsızım, iyi değilim” diyordu.
Şimdi düşünüyorum da belki de numarasını yapıyordu. Benim ne kadar dürüst, korkusuz, yeri gelince herkese atarını yapan, dağıtıp atan biri olduğumu çok çok iyi biliyordu.
Belki de öyle bir ortam oluşmasın, konuşmalar ilerlemesin ve kendisinin namussuzluğu, pisliği konu olmasın diye böyle bir numara yapmıştır. Bu tipler numaracılıkta dizi oyuncularıyla dalgalarını bile geçerler. O kadar iyiler rol, numara yapmakta…
Sesli yayınlarda anlatmıştım. Ta o sene, Erkan’ı arabasının içinde çapraz ateşe alıp taramışlardı.
Sonra bir vakit geçti de bizim evde denk geldiğimiz bir gün, boynundaki muskasını göstererek “İşte bu kurşun geçirmez muska… Ben o çapraz ateşten nasıl sağ çıktım zan ediyorsun” demişti.
Doğru düzgün iş yapan adamları kim neden çapraz ateşlere alsın kardeşim?
Doğru düzgün iş yapan adam kurşun geçirmez muskayı ne bilsin, duymuş olsa bile onu elde etmenin peşine neden koşsun?
Şurada da aynı yeni haber var ve Erkan Çelik’in adı tekrar tekrar geçiyor.
O halde sorgulamak lazım, İHA yani İhlas Haber Ajansı, dolandırıcının teki olduğu apaçık meydanda olan Erkan Çelik’in ismini neden hiç yazmamış? Neden çok açık bir şekilde Erkan Çelik’i kolluyor?
Bu dikkatsizilkle veya başka bir mazeretle izah edilemez. İHA bunu kasıtlı olarak, farkında olarak yapmış.
📎 Eski Kulüp Başkanı Erkan Çelik’in kulüp için yapılan bazı ödemeleri kendi hesabına aktardığını da anlatan Afyonspor Başkanı Nadir Güzbey, bu dönemde birçok usulsüzlüklerin yaşandığını kaydederek, “Belediye’den gelen 3.5 milyon civarındaki çekler nerede?” diye sordu.
Kulüp Başkanı Nadir Güzbey, eski başkan Erkan Çelik ile ilgili bir soruyu da, “Son yapılan kongrede Erkan Çelik dönemindeki hesaplar ibra edilmedi. Ayrıca Erkan Çelik’in yaptığı usulsüzlükler ilgili yasal işlemler de başlatılacak. Afyon’un hakkını kimseye yedirtmem” diye konuştu.
Tipik bir dolandırıcı tavrı: “Her şey unutulur.”
“Erkan Çelik’in yaptığı usulsüzlüğü de oyuncumuz Bartu üzerinden yaşandı. Oyuncuyu satmak istedi. Ben kendisine o gün bunun satılması Afyon’a ihanettir. Kendisi “mali sıkıntı var, vali bana verdiği sözü tutmadı” dedi. Bu unutulmaz dedim. Her şey unutulur dedi. Erkan Çelik senin yaptıkların unutulmayacak.”