Bunlardan en az yüzbinlercesinin, belki de milyonlarcasının oy kullanabildiği bir sistemi, demokratik cumhuriyet rejimini, tek kurtuluş yolu olarak dayattılar. Değiştirilmesini geçtik, eleştirilmesini bile “vatana, insanlığa ihanet” gibi gösterdiler.
Çünkü İblis, Ademoğlullarının cahilliğin, liyakatsizliğin, arsızlığın ve hırsızlığın içinde maddi ve manevi felaketlere sürüklenmesini istiyordu ve Londra merkezli küresel dünya nizamını da bu maksatla paravan olarak kullanıyordu.
Londra’nin dayattığı, içimizdeki Türk rolü oynayan omurgasız hainlerin tesis ettiği demokratik cumhuriyet rejimi, bizi yerden yere vurdu, vuruyor.
Her şey, her şey bozuk… Hiçbir şey ayarında değil. Siyaset işlerinden tutalım adalet, din ve tıp işleri bile şeytanlaşmış tiplerin eline bırakılınca başka bir sonuç beklenemezdi.
Memleket her manada battı ama hala seçilmiş ve atanmış cahiller tartışa tartışa ya da danışıklı dövüşe dövüşe vakit kaybettiriyorlar.
Bir istiklal savaşı farz üstüne farz ve bu Türk rolü oynayan Adıtürkçüleri artık yok etmek milli bir vazife…