Hey! Kalp atışlarınız ta buradan duyuluyor.
Yaşasın beyaz Toroslar…
Geri dönsün tam bağımsız dağ adamları…
Kahrolsun onun bunun piyonları…
Kahrolsun terör örgütleri kuran ve kullanan insan şeytanları…
Tertemiz olsun peygamberlerin diyarları…
Yine sığar, yine sığar…
Çok daha fazlası da sığar…
Benden duyduğunuzu herkese söylemeyin ama sizin metafizik saha yine çöktü.
Borsalarınız gibi iki günde bir çöküyor ama metafizik sahanın ne yazık ki devre kesicileri yok.
Neyse… Varsa bir yolu, kaldırın o yıkılanları hatta geri getirin o ölenleri, yine çatışalım.
Araba almayın. Araba imalatçıları son model ve sıfır km araçları zararına, çok düşük fiyatlara satışa sunacaklar. Çünkü hepsi birden battılar ve onları kara paralarla fonlama imkanları da kalmadı.
Gayr-i menkul almayın. Çünkü orada burada kıymetli arazileri ve binaları toplamış olanlar da battılar. Ellerindekileri çok yakında çok ucuza nakite çevirmek zorundalar.
Gazprom’un bile gayr-i menkul satmaya başladığını gördünüz, yine de bir sakin ve kararlı olamadınız.
Böylesine devasa bir küresel mali tufan geliyorken değerli madenden başka hiçbir şey alınmaz.
Hala piyasadan, bankalardan çekmediğiniz varlıklarınız varsa hiç zaman kaybetmeyin ve çekin. En sarsılmaz görülen şirketlerin hisse senetlerini dahi elinizden çıkartın.
Bir kez daha bu ikazları yapıyorum çünkü basına ve medyaya yansıtılmasa da dünyanın mali ve siyasi dengeleri iyice kilitlendi ve daha fazla ayakta tutamayacaklar. Açıkça yıkılmasına mani olamayacaklar.
Ayinleri çoğu yerde yarıda kesiliyor. Ayin yaparken bile çok ağır çarpılıyorlar. Yaşadıklarına inanamıyorlar.
Suudi Yamyamistan prensesi Selmanella eskisi gibi İstanbulla restleşmeye çok korkuyor. Büyük zararları var ve zararlar, kayıplar devam ediyor. Çin gibi bir hale çoktan girdi.
Neom mudur ne satanistçe iştir, onu bile itibarı iyice çökmesin diye yapmak istiyor ama yapamayacağını biliyor.
Devrilir o…
Bu kafasızlıkla ve her krizde üst üste yanlış tuşa basan çapsızlığıyla, buraya kadar devrilmemesi bile Ankebut Ağı dayanışması sayesinde olmuştu. Şimdi o seviyede bir Ankebut Ağı da yok.
Size metafizik bir istihbarat vereyim…
Birleşik Arap Emirlikleri de çok kötü halde ama metafizik istihbarat gösteriyor ki BAE, rezil ve sefil olmuş halde iken son bir ümitle İstanbul’a yanaşmak isteyecek.
Kuşlar demedi, rüya tabirlerinden bu veriyi çıkarttım.
“Yanaşmak” ne demek, onu da doğru şekilde anlamak lazım.
“Emrinize amadeyim. Sizin için neler yapabilirim. Ülkem sizin…” demek…
Rüyalar tebdil veya tehir olabilir ama bu rüyanın tebdil de tehir de olması çok düşük ihtimal. Çünkü BAE de bir varlık-yokluk krizi girdabına çoktan girdi.
Herkes görüyor ki ikinci İsrail veya ikinci Ermenistan ayarına çoktan getirilmiş olan Azerbaycan’daki Aliyev ve Aliyeva çiftinin tahtı da sallanıyor.
Yakın geçmişte konu etmiştim. Onlar da varlık-yokluk yani varlığının devam etmesi veya yok olmak girdabında biraz daha dibe çekilince hemen “Canım İstanbul, ne güzel İstanbul” diyecekler ama kabul edilmeyecekler.
Herkes görüyor ki Kazakistan’ı dümdüz edeceğim ve bu gidişat iyice kendini gösteriyor. Kazakistan da işleyemez bir hale gelecek.
Çok çok yakında kilo verdirme, mide küçültme ameliyatları TR’nin her yerinde hem Türkiyeliler için hem de turistler için yasaklanacak.
Yasağa uymayanların hayatları kararacak. O kadar ağır cezalar olacak.
İlgili bütün tarafları şimdiden bütün iyi niyetimle uyarıyorum. Akıllı davransınlar ve bu işlerden “devasa zararlar oluşmadan” tamamen çıksınlar.
Direnebilecek güçleri, ortamları olmayacak. Direnmek isteyenleri yok olacaklar.
Dengeler o kadar hızlı ve şaşırtıcı şekilde değişmeye devam edecek ki bir süre sonra Kuzey Kore diktatörü Kimyon Un bile “Canım İstanbul” diyecek.
Eskiden, İstanbul ile küstahça restleşme teşebbüslerinde bulunan ve her defasında sert kayaya çarpan bir Macron ve bir Fransa vardı. Ne oldu onlara? İki sene olacak, aslan kesilmeye kalkıyorlardı ama kuzu gibiler…
Benden duyduğunuzu her yerde söylemeyin, duyar mahcup olur. Şu Meloni hala İstanbul’a yanaşabilmenin yollarını arıyor. O fırsatı bir bulsa neler neler yapacak.
İbrahim Kalın, Hakan Fidan, Mehmet Şimşek ile son alış verişlerinizi yapın. Vakitleri çok kısa…
Oyundan alınacaklar.
Aksini iddia edeceklerdir. Yalanlamalar yapacaklardır. Yine çaresizce kameralara oynayacaklardır.
Lakin ben iddialıyım. Ne iddia ettiğimi biliyorum. Bunlar ve çok daha fazlası kısacık süre sonra oyunda olmayacaklar.
Ankara, Mehmet Şimşek’in yerine İstanbul’un uygun gördüğü bir kişiyi geçirecek. İstanbul, Ankara’yı ayağa kaldırabilecek tek yer. Dünyada bunu yapabilecek başka hiçbir yer yok.
İstanbul’un uygun gördüğü kişi Mehmet Şimşek’in yerine geçince, piyasalarda akıl almaz hızda bir toparlanma ve yükselme görülecek.
Bunlar hep kesinleştirilmiş metafizik istihbaratlar. Rüya tabirleri bunlar ve şaşmazlar.
Kabullenin artık, daha kaç kere aynı şokları yaşayacaksınız. Devletler bile yıkılır ama rüyalar yıkılmaz, sarsılmaz.
Terör örgütleri iyice sönecekler ve kısa süre sonra zaten onlara kökten kazımaya dönük operasyonlar yapılacak.
Şaşırtacak kadar kısa sürede kökten kazınacaklar.
Rusya bir çeşit kıyamet yaşadı ve hala yaşıyor, süreç bitmedi.
Gizlenen çok büyük şeyler var.
Irak, savaş bile yapılmadan Türkiye’ye dahil olacak. O topraklarımızı geri alacağız.
Terörist ve onun bunun piyonu olan unsurlar ya topluca yok edilecekler ya da bir kısmı yok edilecek bir kısmı ise geldikleri yere, Hindistan’a sürgün edilecekler.
Gerçek Araplar ile Hindistan kökenli kara kara Çingeneler arasındaki farkı bütün dünya bilecek, görecek.
Buralara bir daha kodu bozukların sızmasına, gelmesine meydan bırakılmayacak.
Hiç ummadığınız ülkelerin, siyasi liderlerin, büyük iş adamlarının, din adamlarının İstanbul’a koştuklarını göreceksiniz…
Arap zan edilen kara kara bedevilerle doldurulmuş olan Arap yarım adasında büyük temizlik başladı.
Metafizik sinyaller orayı bu günden sonra daha da kavuracak. Doğrudan bedenlere de işleyecek, araçlara da cihazlara da işleyecek sinyaller ama tabiat dengelerini de iyice aleyhlerine çevirmeye devam edecek.
Hedef, oradaki Arap zan edilen kara kara ve hayasız bedevileri tamamen temizlemek.
O kara paracı, yağmacı, terörist, idraksız, vasıfsız kara kara yığınlar… Yahudiler ile masonların/satanistlerin piyonu olan o bedevi yığınlar yok olacaklar. O topraklarımızı da belki savaşsız geri alacağız.
Hepsi öyle kısa sürede de ölemeyecek. Dünyaya çok çektirdiler ABD, İsrail, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin ile birlikte… Çeke çeke ölenleri, ölmek için feryat ederken kayda alınanları çok olacak.
Dünya genelinde kaçırılan çocukların, bebeklerin, genç kızların ve kadınların, organları için öldürülenlerin, fuhşa zorlananların, satanist ayinlerinde kurban edilmek için satılanların, BOP çerçevesinde kanı dökülen sivillerin ahı hepsini çarpacak.
Uçaklarla aranız nasıl?
Sadece birkaç gün sonra, uçak sahibi olduğunuza, havayolu şirketlerinin sahipleri olduğunuza lanet etmeye başlayacaksınız.
Eğer masum sivilleri ve masum hayvanları gözetiyor olmasaydık, hala inatla Ankebut Ağına bağlı kalan o ülkelerin hiçbirinde yıkılmamış bir baraj, yanmamış bir orman, bozulmamış bir elektrik santrali bırakmamıştık.
Şu andan itibaren Arap yarımadasındaki bütün sular hatta oraya dışarıdan taşıma ile getirilecek sular hep sinyale girecekler, bozulacaklar.
Şu andan itibaren Arap yarımadasındaki bütün gıdalar sinyale girip bozulacaklar.
Toprakta ekin halinde olanlar, yeni toplanmış olan sebzeler, meyveler… Toplanmış da kurutulmuş olan sebzeler ve meyveler… Oraya dışarıdan getirilecek yaş ya da kuru sebzeler meyveler… Her türlü bakliyat…
Meyve veren her türlü ağaç… Arap yarımadasının herhangi bir yerindeki paketli herhangi bir gıda ürünü…
Arap yarım adasına gıda ve su yetiştirmeye kalkan hava, kara ve deniz vasıtaları…
Hepsi çok yoğun ve kesintisiz şekilde sinyale girecekler.
Terörün, kara paracılığın, sömürmeciliğin, pisliğin, arsızlığın, hırsızlığın, satanistliğin, masonluğun, büyücülüğün, sadistliğin, İslam düşmanlığının, namus düşmanlığının merkezlerinden biri haline getirilmiş olan Arap yarım adasında şu andan sonra yaşananlar iyice akılları zorlayacak.
Belgesellerde konuşacak olan uzmanlar dikkate alınır bir izah bile yapamaz olacaklar. Öyle büyük, öyle hızlı, öyle kökten temizlenecek oralar…
Tekrar ediyorum. Türkiye’ye turist taşıyan sivil uçakların da gelmesini istemiyorum. Turist denilen, çoğu insanlıktan çıkmış ve namussuz olmuş tipleri de ülkemde görmek istemiyorum.
Bu duruşumu/kararımı tanımayanları en sert şekilde cezalandıracağım.
Şunu da yazayım da aradan çıksın.
Bize çok büyük bir vatan savunucusu padişah ve veli zat olarak yutturulan kişilerden biri olan, aslında Ermeni/Rum/hristiyan piyonu, büyücü biri olan İkinci Abdülhamid’in çizdirdiği şu köprü projesi…
Belki de kendi durugörüsüyle gördükleriyle ya da metafizikçi ekiplerinin gördükleriyle çizilmiştir.
Belki de Mehdi’nin İstanbul boğazına yaptıracağı ve kesinlikle hemen “dünyanın harikaları” arasına girecek olan şaheser gibi köprüleri durugörü ile hatta rüya ile görmüşlerdir.