Siyaset

Mahsuni Şerif’in Rüya isimli türküsü…

Rüya

İki bin yılına doğru
Dur bakalım ne olacak
Müneccim değilim ama
Sanırım bir er gelecek
Dün gece bir rüya gördüm
Yüzümü pirime sürdüm
Bilmiyorum neler sordum
Yokluk ardında kalacak
Dün gece bir rüya gördüm
Yüzümü pirime sürdüm
Bilmiyorum neler sordum
Yokluk ardında kalacak
Koyun kurdu yavrusuna
Meleyip süt verdiğinde
Ağustos’ta kızılırmak
Donup donup gürleyecek
Zelzele olacak Şam’da
Rüyam böyle dedi bana
Ben de inanmadım ama
Tuz gölüne buz gelecek
Zelzele olacak Şam’da
Rüyam böyle dedi bana
Ben de inanmadım ama
Tuz gölüne buz gelecek
Erciyes’ten Kayseri’ye
Dört kanatlı bir kuş konar
Kanadında bebek taşır
Bilmem kimler inanacak
Gökten mavi kar yağarken
Kırmızı güneş doğarken
Böyle rüyadan uyanıp
Dost Mahzuni saz çalacak
Gökten mavi kar yağarken
Kırmızı güneş doğarken
Böyle rüyadan uyanıp
Dost Mahzuni saz çalacak

“Bir er” Türkiye’nin yeni lideri yani Mehdi…

“Koyun kurdun yavrusuna
Meleyip süt verdiğinde”

Mehdi’nin projeleri sayesinde çok büyük kazançlar elde edilecek demek.

Mehdi, kilitlenmiş olan siyasi idarecilere, aradıkları maddi imkanları bulacak ve ülke ayağa kalkabilecek demek.

“Ağustos’ta kızılırmak
Donup donup gürleyecek.”

Ağustos ayı, sıcakların en bunaltıcı olduğu ay. Bu da “sorunların en üst seviyeye ulaştığı zaman” manasına geliyor. Gerçekten Ağustos ayı manasına gelmiyor.

Kızıl ırmak’ın donup donup gürlemesi ise çekilen sıkıntılardan artık kurtulmak ve kesintisiz gelir/para kaynakları elde etmek demek.

Akarsuyun dere değil de ırmak olması ve suyun soğuk olması, kesintisiz gelirin çok yüksek seviyede olduğuna delalet eder.

“Zelzele olacak Şam’da”

Çünkü Mehdi’nin devasa projelerinden bazıları, Şam denilen çok geniş coğrafyada da yapılacak. “Şam” denilen bu alanda aslında Suriye’den daha geniş topraklar kastediliyor ve bu günkü Türkiye sınırları içindeki topraklar da bu alanın içinde…

“Tuz gölüne buz gelecek”

Anlaşılan o ki onlarca sene önce rüyasında ya da durugörüde, zamanı gelince Mehdi’nin Tuz gölüne akıl almaz projeler yapacağını ve oradan da devasa kazançlar, faydalar elde edileceğini görmüş.

Belki de Tuz gölünü de kanallar ağına bağlayacaktır, Tuz gölünün tam ortasına kilometrelerce yükseklikte ve gayet geniş çapta bir kule yapacaktır. Bu kule sayesinde Türkiye’nin hava savunmasını en düşük masrafla ve en emniyetli şartlarla sağladığı gibi, havadan bol elektrik ve su da üretecektir. Dünya kuraklık ve kıtlıkla inlerken o, Türkiye’yi müreffeh şartlarda tutacaktır.

Hatta bu kule sayesinde, başka ülkelerin Türkiye’ye elektromanyetik saldırılar ve dolayısıyla suni depremler ve fırtınalar, suni kuraklık ve yağışlar yapmasını da engelleyecektir.

Ve böylece bu kule Türkiye’nin baştacı olacaktır.

Diğer tabire göre…

Tuz gölü zaten büyük bir su yani para kaynağı… O neye karşılık geliyorsa, o büyük para kaynağının o güne kadar kullanılamadığı anlaşılıyor. Oranın buzlanmasını yani bir anda o kaynağın kullanılabilir olmasını sağlayacak.

Çünkü buz görmenin bir manası da bir anda ele geçen kısmet ve kazançtır.

“Erciyes’ten Kayseri’ye
Dört kanatlı bir kuş konar”

İki ihtimal var. Biri, Erciyes dağının büyük maddi fırsat manasına gelmesi…

Diğeri, Erciyes dağının gerçekten Erciyes dağı manasına gelmesi ve o dağın bir şekilde büyük faydalar, kazançlar sağlayacak olması.

Konan dev kuş, dev gibi bir müjde demek.

Dört kanatlı olması, bu müjdenin farklı kısımları, ayrı ayrı sevindirici yanları olması demek. Bebek ise fırsat, talih, müjde demek. Yeni bir döneme, projeye, sürece geçiş yapmak demek.

“Gökten mavi kar yağarken”

Gök, para/kazanç işleri…

Zamanında ve güzel görüntüde yağan kar, büyük maddi kazançlar…

Karın mavi olması, yapılacak işlerin çok büyük kazandırması…

Güneşin en bilinen manalarından biri, büyük bir lider manası…

Bir diğeri ise para, kazanç getirecek çok büyük işler yapılacağı manası…

Burada güneşin sarı değil, kızıl olması ise kazançların çok yüksek olması manasına geliyor.

Tıpkı benim “Gece güneşi” rüyamdaki aynı hizaya gelmiş iki güneş gibi…

Ya da aynı mana “Yüz binlerce yılda bir yaşanan gök hadisesi” rüyamda da var.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir