Dün benim kuşumu boğdular, sizin haberiniz yok.
Su verir gibi yapıp kandırmışlar. Suda boğmuşlar. Üzerine iki saat kadar geçmiş ki oraya gidince gördüm kuşumu…
Sağ elime aldım onu. Bedeni buzdolabından çıkmış gibi soğuktu. Sonuçtan pek ümitli değildim ama ısrarlı şekilde kalp masajı yaptım. Dakikalar sonra kendine gelmeye başladı. Baş aşağı tuttum. Gagasından damla damla sular çıkıp yere düştü. Sonra kuşum iyice kendine geldi.
Sinirlenmedim, üzülmedim, kararlı şekilde durdum. Sonra kuşuma bir daha baktım. Baş tarafında çok güzel yeşil hatlar vardı. Yeşille yan yana gelmiş olan renkleri o kadar ahenkli idi ki hiçbir insan sanatkar o renkleri o kadar yüksek ahenkle bir araya getiremez.
Kararlıydım, kuşum ölse de üzülmeyecektim ama şükür ki ölmedi. Diğer kuşlarım ise hiç zarar görmemişler.