4294… Muaz İbn Cebel (r.a) Rasûlullah (s.a)’in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
“Beytu’I-Makdis”in imarı, Medinenin harabına, Medine’nin harabı büyük savaşın çıkışına, büyük savaşın çıkışı İstanbul’un fethine, İstanbul’un fethi de Deccal’in çıkışına alâmettir.”
https://t.me/AkademiDergisi/104952
https://t.me/AkademiDergisi/104953
https://t.me/AkademiDergisi/104954
Beytül Makdis, Mescid-i Aksa, Mehdi
https://t.me/AkademiDergisi/104955
Büyük savaş, Melhame-i Kübra
https://t.me/AkademiDergisi/104956
Melhame-i Kübra (Armagedon) gerçek bir savaş mı
https://t.me/AkademiDergisi/104957
https://t.me/AkademiDergisi/104958
https://t.me/AkademiDergisi/104959
📎 Ebû Zer (r.a.) diyor ki, bir kere ben: “Ya Resulullah! yeryüzünde ibadet için ilk önce hangi mescid bina edildi?” diye sordum. Resulullah (s.a.s.): ” Mescid-i Haram’dır” buyurdu. “-Sonra hangisi?” dedim. “Mescid-i Aksâ” buyurdu. “-Bu iki mescid arasında ne kadar zaman var?” dedim. Resulullah (s.a.s.): “Kırk sene” buyurdu.” (Müslim, Mesacid, 1, 2).
İstanbul’a bundan sonra Darüsselam mı diyeceğiz?
Allah inkarcılara mühlet vermeseydi…
İnsanların, hayrı acele istedikleri gibi, Allah da şerri onlara acele verseydi, muhakkak süreleri bitirilirdi. Ama Biz, Bizimle karşılaşmayı ummayanları, kendi hallerine bırakırız. Azgınlıkları içinde bocalar dururlar.
وَلَوْ يُعَجِّلُ اللّٰهُ لِلنَّاسِ الشَّرَّ اسْتِعْجَالَهُمْ بِالْخَيْرِ لَقُضِيَ اِلَيْهِمْ اَجَلُهُمْۜ فَنَذَرُ الَّذ۪ينَ لَا يَرْجُونَ لِقَٓاءَنَا ف۪ي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Ve lev yuaccilullahu lin nasiş şerresti’calehum bil hayri le kudiye ileyhim eceluhum, fe nezerullezine la yercune likaena fi tugyanihim ya’mehun.
Yunus suresi, ayet: 11
Çok ilginç değil mi?
Kur’an-ı Kerim’de neden “Kudüs” geçmiyor?
📎 Kur’an’da Kudüs ismi geçmediği gibi İslâm kaynaklarında bu şehrin adı olarak zikredilen diğer isimlere de rastlanmamaktadır. Ancak müfessirler, Kur’an’daki “el-Mescidü’l-Aksâ” (el-İsrâ 17/1), “mübevvee sıdk” (Yûnus 10/93) ve “el-arzü’l-mukaddese” (el-Mâide 5/21) gibi tabirlerle ya Kudüs’teki Beytülmukaddes’in (Taberî, XV, 16-17) ya da genellikle söz konusu şehrin de içinde bulunduğu Filistin topraklarının kastedildiğini belirtmişlerdir (Fahreddin er-Râzî, XI, 196-197). Öte yandan Elmalılı Muhammed Hamdi âyette geçen el-Mescidü’l-Aksâ’nın Beytülmakdis, mübarek kılındığı haber verilen çevresinden de Kudüs ve civarı olduğunu söylemektedir (Hak Dini, IV, 3144-3145). Mescid-i Aksâ tabiri, İslâm’ın ilk dönemlerinde bazan Kudüs için de kullanılmakla birlikte asırlar boyunca bununla özellikle Harem-i şerif kastedilmiştir (EI2 [Fr.], VI, 695).
Vaad edilmiş topraklar İstanbul mu?
Aslında İsrailoğulları Türkler mi?
Bedeviler Arap mı?
Arap olmak ne demek?
Talut kim?
https://t.me/AkademiDergisi/104966
Bu ayette bahsedilen yer de İstanbul…
📎 4295… Muaz b. Cebel (r.a)’den rivayet edildiğine göre; Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Büyük savaş, İstanbul’un fethi ve Deccal’in çıkışı yedi ay içerisinde olacaktır.”
https://t.me/AkademiDergisi/104972
Güneş batıdan doğduktan sonra iman makbul olmayacak
Rasûlullah’in birçok hadisinde de, güneş batıdan doğduktan sonra imanın fayda vermeyeceği beyan edilmiştir. İbn Cerir’in Ebû Hureyre’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur;
“Üç şey var ki onlar çıktıktan sonra, iman etmiş veya imanından bir hayır kazanmış olmayan hiçbir kimseye ( o günkü) imanı fayda vermez. Bunlar: Güneşin battığı yerden doğması, Deccal ve Dabbetü’l, arz’dır.”
https://t.me/AkademiDergisi/104974
Müslim’in bir rivayeti de şu şekildedir:
“Fırat nehri altın bir dağın üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmayacaktır. İnsanlar onun için biribirleri ile savaşacaklar ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecektir. Onlardan her biri keşke kurtulan ben olsam diyecektir.”
Fırat nehri, Mehdi’nin projeleri
Farklı bir bakış açısı…
https://t.me/AkademiDergisi/104976
4315… Rabi b. Hıraş şöyle demiştir: Huzeyfe (b. el-Yeman) ve Ebu Mes’ud (el-Ensarî) bir araya geldiler. Huzeyfe şöyle dedi:
“Şüphesiz Deccal ile birlikte olan şeyi ben ondan[73] daha iyi bilirim; şüphesiz Deccal’in yanında sudan bir deniz ateşten bir nehir olacaktır. Sizin su(dan) zannetiğiniz aslında ateş, ateş olarak gördüğünüz de sudur. Sizden her kim buna erişir de (su isterse) ateş olarak gördüğünden içsin. Çünkü o onu su (olarak) bulacaktır.”
Ebu Mes’ud el,Bedri: “Rasûlullah (s.a)’den aynen böyle derken işittim” dedi
Mehdi’nin sistemi ve Deccal’ın sistemi