İmam-ı Rabbani hazretleri “Mehdi, yüzyılın başında gelecek” demiş. Üzerinde çok da konuşulan ve tartışılan bir söz bu…
O yüzyıl hicri yüzyıl mı, miladi yüzyıl mı ya da mühim bir şeyin üzerine geçen yüzyıl mı?
İslami idarenin resmen kaldırıldığı… Kripto Yahudiler ile Ermenilerin Londra’dan emirler ve destekler alarak Türkiye’yi tamamen yoldan çıkarttığı… Londra’nın çok büyük destekleri ile “cumhuriyet rejimini” halkın tepkisine rağmen tesis ettiği…
Müslümanların açıkça ve en net şekilde mağlup olduğu, küfrün en kesin şekilde hakim olduğu… Kanunların ta miras yasasına kadar gayr-i islami hale getirildiği… Tesettürün bile yasaklandığı… Ortalıkta molla, hoca, müderris avına çıkıldığı… Devletimizin resmi müfredatında bile hz. peygamberimize alenen sövüldüğü… Türk tarihine de binlerce farklı iftira ile sövüldüğü…
Bu müslüman milletin ve ümmetin tamamen mağlup olduğu o zamanın üzerine yüzyıl geçince mi Mehdi çıkacak ve o hainlerin iktidarını yıkacak?
Yani 1923 artı 100 eşittir 2023 mü?
“Mehdi çıkmadan önce, milletler arasında ticaret ve yollar kesilecek, insanlar arasında fitneler çoğalacaktır.”
(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 39-40)
Boğazlar kapalı, kanallar kapalı. Nakliye gemileri son üç gündür bile kaç kaza yaşadılar. Son iki yıldır ise neler neler oldu ama hep unutturdular. Boğaz kaç kere trafiğe kapatıldı. Boğazın girişinde onlarca gemi bekletildi. Güya sigortalarında sorun vardı. Panama kanalında bile ne yaşanıyor, hala sorunu doğru düzgün anlatamıyorlar.
Karadan denizden geçemeyenler, doğu ile batı alemini istedikleri gibi birbirine bağlayamayanlar, ticaretlerini ve kara para işlerini yapamayanlar…
Peş peşe akıl almaz, mantık dışı güzergahlarla yeni yeni ticaret yolları açıkladılar. Var olanlara, bu güne kadar iş görenelere ne oldu?
Biri çıktı çölün ortasından demir yolu ile geçeceklerini açıkladı, kimse oralı bile olmadı. O projenin akıl alır yanı yok, yapmaya zamanları da yok.
Diğeri çıkıp “Kalkınma yolu” diye acil kara para hattını açıkladı. Ona da uygun ortam bulamadı. Yapabilecek siyasi gücü, parası, zamanı da yok.
Zaten hususiyle son bir senedir dünyanın ticareti çok büyük oranda aksadı. Kara para işleri de öyle oldu. Açabilen de yok bu tıkanıklığı…
Askeri gemi de getirdiler bizim İstanbul boğazına iki kere, kara paracı elçiyi de çıkarttılar, restleşmeye çalıştılar iki kere… Antalya’ya dünyanın en büyük uçak gemisini de getirdiler. Uçuşlar yaparak gövde gösterisi de yapmak istediler. Damadı çıkartıp uçak gemisine, ayrıca mesajlar da verdiler. Fransızlar uçak gemisini getirdi restleşmek için, bozuldu, rezil oldular dünyaya, buradan zor çekip götürdüler. Çok sayıda askeri gemi, askeri denizaltı gemisi kazası yaşandı ama basında ve medyada gereğince konuşulmadı.
Birkaç hafta boyunca İngiltere, Avrupa, ABD, Ankara, şu, bu ülkeler durmadan “tahıl koridoru” deyip durdular. Onu da açamadılar, çoktan unutturdular. Oysa nasıl da restleşmeye çabalıyorlardı. Peş peşe yaptıkları açıklamalar, haber kaynaklarında duruyor.
Dünyada o günden sonra, küresel mali kriz gün gün devasa seviyeye geldi. Zararlar devleşerek arttı. Hala her gün ve her saat zararlar yaşanıyor ve Filistin – İsrail krizini bile bir de bu nedenle çıkarttılar.
Dünyada para akmıyor, Ticaret yolları kapalı. Kara paraları da kesildi. Şaşkın haldeler, çaresiz haldeler. Yıllar öncesinden, bunları yapacağımı ilan ede ede geldim bu günlere… Aylardır da küresel mali krizin gizlendiğini yazıyorum. Kara paralarının büyük oranda kesildiğini yazıyorum.
Daha bunun, sivil uçaklar tarafı var. Sivil yolcu ve kargo uçaklarıyla kara para işleri yapmak çabası ve devamında yaşanan türlü tuhaf hadiseler kısmı da var.
Kaç kere Rusya sivil uçaklarını kaldıramadı. Kaç kere havalimanlarında sistemleri çöktü ve “drone saldırı” bahanesine sığındılar. Bir seferinde İngiltere genelinde sivil uçuşlar yapılamadı. Sebebi bile anlatılamadı, üzeri de kapatıldı. Kaç hava limanında kaç patlama oldu, kaç büyük arıza yaşandı.
Onların da üzeri kapatıldı, hala kapatılıyor. Kaç defa topluca sefer iptalleri oldu.
Ayrıca trenler kısmı var ki muhtelif ülkelerde çok sayıda dikkat çekici tren kazası yaşandı. Bazıları gerçekten çok dikkat çekiciydi. Uyuşturucu ham maddesi mi taşıyorlardı, hala meydana çıkartılmadı. Olağan üstü bir tedbir alma çabası, halkı uzak tutma çabası hatta gazetecileri bile uzak tutma çabası sergilediler. Yaşananlara mesela ABD’li gazeteciler bile şaşırdılar.
Bütün bunlar bitmedi, hala tuhaf hadiseler devam ediyor ama üzerinde gereğince konuşulmuyor, tartışılmıyor.
Havadan, karadan, denizden asıl ticaret yolları, asıl para kazandıkları işlerin yolları yani kara para işlerinin yolları çoktan kesildi.
“Mehdî, dünyada ismi geçecek bir halife kalmayıncaya kadar çıkmayacaktır.
el-Kavlü’l-Muhtasar, s. 54.
Kalmadı zaten. Dünyada ismi, sözü, hükmü geçen bir tek devlet lideri bile kalmadı. “Dünya liderleri” denilenlerin hepsi çoktan söndü…
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya