TR’ye on milyonlarca kodu bozuk, kara suratlı, ahlak ve namus bilmez Çingene doldurmak için kullandıkları…
TR’de Türklüğü ve müslümanlığı bu yolla bitirmek, TR’yi sessizce bu yolla işgal etmek için kullandıkları…
Resmiyette “Göç İdarasi” denilen, mason mahfillerinden yönetilen şu organize suç, terör ve ihanet teşkilatının logosu bile şeytani bir iş.
O logoda gerçekte bir kuş yok, o gördükleriniz de kuş kanadının sivri uçları değil.
Bilenler bilir, cinler aleminde İfrit cinler ve Marid cinler var. Maridler vücut olarak küçük ve güçsüzler. İfritler ise bizim boyumuzda, bazıları bizden de uzun boyda olan, derileri kırmızı renkli olup da kafalarında iki boynuzu olan cinlerdir. İblis’in de kafasında iki boynuzu var.
Satanistler bu nedenle her fırsatta kırmızı renkli ve çift boynuzlu şeytan figürü kullanıyorlar. Bunu bir hakimiyet sembolü olarak da kullanıyorlar.
Bunu yaparken, her seferinde açıkça kullanmıyorlar. Satanist ve mason olanların hemen anlayabileceği şekilde ama normal insanların anlayamayacağı şekilde kullanıyorlar.
Sözde Göç İdaresi’nin logosu da İblis’in hakimiyet sembolü olarak kullanılan sayısız logodan sadece biri…
Kırmızı renk mühim…
Bundan sonra daha dikkat edin kırmızı renge…
Elbette ki kırmızı rengin tercih edildiği her yerde bir İblislik yok ama kırmızı rengin tercih edildiği pek çok yerde İblislik, şeytanlık var.
Dün Aşure günü münasebetiyle, asırlardan beri İblis’in oyuncağı olan şiilere, dünyanın muhtelif yerlerinde güya aşure günü merasimleri yaptırdılar.
Katılanların çoğunun haberi yoktu ki eskiden beri her sene aşure gününde yaptıkları o ritüellerin çoğu, aslında satanist bir ayinin ritüelleriydi. Onlar o davranışları sergiledikçe, kendilerine zarar verdikçe ve kendi kanlarını döktükçe, İblis’in ve emrindeki cinlerin metafizik alemde ellerine kozlar verdiler. En kısa tabirle, Şeytan’a uydular…
İblis de kafaladığı bu yığınlar vesilesiyle elde ettiği karanlık metafizik enerjileri hep İstanbul’a yönlendirdi.
Hoş, hiçbir şey olmadı ve olacağı da yok. Aksine, onlardan çok sayıda kişi çarpıldı, öldü ya da ağır hasar aldı. Cinlerden ve uzaylı insan türlerinden de öyle…
Çünkü İstanbul eş zamanlı olarak gerekli metafizik karşılıkları verdi. Çok sönük, ezik, kendileri için faydasız bir aşure günü geçirmiş oldular.
Güney Kore Seul’de, Cadılar Bayramı dedikleri satanist bayramı sırasında da aslında neler döndüğünü bilen ve bilmeyen çok sayıda kişiyi ayine dahil etmişlerdi. Sonları hiç iyi olmamıştı. Ölen insanlar, yanan canlar, tarihin hangi devrinde İblis’in umurunda olmuş da şimdi umurunda olsun…
Şu yayınlar ve yönlendirmeler devam etmesin diye, bu gün de çırpınıyorlar. Lakin yine boşa çırpınıyorlar. Kaderi değiştiremezler. İblis’in ve Deccal’ın ortak sistemi dünya genelinde çökecek ve çöktü bile denilebilir.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya