Ya hiçbir şeyi anlamıyor, yerli yerine oturtamıyor. Ya da bir kastı var, köşeye sıkışmış, çaresiz kalmış kesimleri hala güçlü, hala plan kuran ve uygulayan taraflar olarak göstermeye çabalıyor.
Pentagon da onlarca başka ülkenin savunma bakanlıkları ve gizli servisleri de senelerdir Akademi Dergisini çok sıkı takip ediyorlar.
Saha istihbaratlarının eşliğinde, muhtelif konuların uzmanlarıyla birlikte, bazen metafizik uzmanlarını da ekleyerek, gerekli konuları hep çalışıyorlar
Dünyanın dört bir yanında nükleer enerji santrallerini bozabileceğimizi, istersek patlatabileceğimizi, şu ana kadar onlarcasına ciddi sıkıntılar verdiğimizi biliyorlar.
Bunun haricinde, nükleer bombalara sahip olan ülkelerin o bombalarını, onları avlamanın bir aracına dönüştürebiileceğimizi, binlerce hatta on binlerce km uzaktan, hedef ülkenin sınırları içinde bulunan nükleer bombaları patlatabileceğimlizi biliyorlar.
Hususiyle son üç yıldır bunun farkındalar ve ciddiye alıyorlar. Lakin son birkaç ayda yaşananlardan sonra, en çok da Maraş merkezli afetleri görmelerinden sonra, çok tedirginler. Çünkü o afetlere normal insan gözüyle bakmıyorlar. Normal insanlardan gizlenen kısımları da çok iyi biliyorlar. Metafizik arka planını da çok iyi biliyorlar.
Kendileri için sorun ya da risk gördükleri muhtelif konularda sürekli değerlendirmeler, görüş alış verişi yapıyorlar. Raporlar alıyorlar. Metafizikçilerden de alıyorlar.
Onlar zaten çok eskiden beri metafiziği basite alan kurumlar değillerdi, son senelerde iyice ciddiye alıyorlar ve korkuyorlar. Çok korkuyorlar.
Dahası da var ki hadislerde de geçen, ayetlerde de geçen yere batma, duhan tesirine kapılma gibi çok ama çok büyük afetlerin yaşanacağını da biliyorlar. Metafizikçileriyle de bunları çalıştılar, çalışıyorlar. Ben 6 Temmuz 2023 tarihinde, “beklenen saat”e, kıyameti andıran ve dünya genelinde yaşanacak o devasa afete dair yayınlar yaparken zaten milyalarca insanın öleceğini herkesin anlamasını sağladım.
O afetlere çok yaklaştığımızı, her an yaşanabileceğini de biliyorlar.
Bütün bunlar yaşanırsa, İstanbul karşısında yine çaresiz kalacaklarını, karşılık veremeyeceklerini de biliyorlar, kabullendiler.
Bu nedenle, bunlar yaşanırsa, hiç değilse insanların bu yaşanacakları farklı yorumlamasını sağlamaya çabalıyorlar. Oradan sonra bile pes etmeyecekler, satanist dünya sistemini ayakta tutmaya çabalayacaklar. Güya falanca, filanca meşhur uzmanlara ya da üniversitelere çalışmalar yaptırıp böyle yayınlayarak, insanların kabullenişlerini daha şimdiden yönlendiriyorlar.
Buna, psikolojik harp deniyor. Gerçek sahada ve metafizik sahada harbe güçleri yetmediği için, elde kalan son saha olan psikolojik sahaya oynuyorlar.
Çok uyanık olmak lazım. Dünyada ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in, Çin’in, Rusya’nın, İtalya’nın, Almanya’nın, Fransa’nın ve benzerlerinin, kendilerini ayakta tutacak kadar bile güçleri, orduları, paraları kalmadı. Çoktan havlu attılar, bunu açıkça ilan etmiyorlar, direniyorlar.
Dünyada büyük bir resetleme yapacak güçleri, sistemleri, adamları, paraları da kalmadı.
Artık şu sarsıcı gerçeğin herkes tarafından görülmesi gerekiyor, çünkü açıkça gözler önünde… Buna rağmen görmeyen birinin ya aklında bir sorun vardır ya da niyetinde ciddi bir sorun vardır.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya