Asker, silah, araç ve teçhizatını da getirebilir. Türkiye’deki resmi kayıtlı ve izinli bir şirket olarak faaliyetlerine devam edebilr. Maaşları ve masrafları Türkiye devletinin Savunma Bakanlığı tarafından ödenebilir. Bu, bir anda olacak bir iş değil ama gayet kısa bir süreçle gerçekleştirilebilir.
Eğitimliler, tecrübeliler ve dünyanın farklı coğrafyalarına da aşinalar. Türkiye’ye çok büyük faydalar sağlayabilirler ve Türkiye de onlara çok büyük faydalar sağlayabilir. İstanbul bunu gerçekleştirebilir ama ilgili diğer tarafların da ortak kararlılıkta olmaları gerekir.
Türkiye, sorunlarını, sorunların merkezlerinde çözmeye dönük bir dış siyaset uygulayacak. Dünyanın batılı ülkeleri, türlü ülkelere askeri operasyonları nasıl yapıyorlarsa, Türkiye ve gerçek müttefikleri de insan haklarını korumak, halkları diktatörlerden ve terör örgütlerinden kurtarmak, insani trajedileri ve göç dalgalarını sonlandırmak için haklı ve meşru askeri operasyonları muhtelif sorunlu ülkelere yapacaklar.
Türkiye ayrıca, söz konusu sorunlu ülkelerde, sorunları temelinden çözen devasa yatırımlar da yapacak. Gerekiyorsa barajlar kuracak, gerekiyorsa yeniden şehirler kuracak, gerekiyorsa hastahaneler zinciri kuracak, gerekiyorsa sanayi bölgeleri tesis edecek, gerekiyorsa havalimanları ve deniz limanları tesis edecek, gerekiyorsa eğitme ve öğretme teşkilatları gönderecek ve bu gibi hizmetleri götürürken hep “güvenlik” kısmını da sağlayacak. Hatta vatandaşlarının ve yatırımlarının güvenliğini en öncelikli hassasiyetlerinden biri görecek. Çok yakın süreçte Rusya’nın da Türkiye’nin gerçek müttefiklerinden biri olacağına şüphe yok. Bu, “değişmez, değiştirilemez bir kader” ve yaşanacak. Zaten Türkiye ile Rusya arasında pek ayrı, gayrı da olmayacak.
Öyle ise, Wagner’in de o çok yakın geleceğe şimdiden hazırlanması, adapte edilmesi, çok isabetli bir hamle olacaktır. Wagner’in Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket iken hem Türkiye’ye hem de aynı anda Rusya’ya çok büyük faydalar sağlayacağına şüphe yok.
Wagner gibi bir cevherin değersizleştirilmesine hatta bir adım daha ileri gidilerek lağv edilmesine izin verilmemeli.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya